Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmada çağdaş dil felsefesinin anti-temelcilik (anti-foundationalism) yaklaşımı ile Erken Alman Romantizmi'nin yaklaşımının karşılaştırılacaktır. Pek çok çağdaş filozof gibi, erken romantikler de şüphecilikten uzak duran bir eleştirelliğe değer veren ve saf göreliliğe düşmeyecek bir biçimde temelciliğin hatalarını gösteren bir epistemoloji ararlar. Bununla birlikte, postmodernistler gibi, onlar da temelciliğin olanağına, eleştirinin evrensel standartlarına ve tamamlanmış sistemlere karşı şüphecidirler. Bu çalışma özellikle bir sorunun yanıtını açığa çıkarmayı amaçlamaktadır: Çağdaş dil felsefesinin Richard Rorty tarafından temsil edilen kanadı anti-temelcilik üzerinden bir tür neo-romantizm olarak Erken Romantizmin devamı mıdır yoksa değil midir sorusu.
In this paper, contemporary philosophy of language's view of anti-fountationalism will be compared with Early German Romanticism's view. Like many contemporary philosophers, the young romantics sought an epistemology that valued criticism yet escaped pure skepticism, one that recognized the failures of foundationalism yet did not surrender to relativism. And also, like postmodernists, they were skeptical of the possibility of foundationalism, of universal standards of criticism, of complete systems. This investigation specially aims to reveal the answer of a question: The question of the contemporary philosophy of language's one wing which represented by Richard Rorty is a continuation of Early Romanticism on anti-foundationalism as a kind of neo-romanticism or not.