Makale özeti ve diğer detaylar.
Bektaşilik hareketi, XIV. yüzyıldan itibaren Anadolu'da şekillenmeye başlamış, XVI. yüzyılda sistemleşerek günümüze kadar etkisini sürdürmüştür. Bu etkinin bir sonucu olarak Bektaşilik öğretilerini isleyen birçok sair ve yazar ortaya çıkmıştır. XVI. yüzyılda yaşayan Vîrânî de dönemin Bektaşî şairlerinden biridir. Vîrânî'nin Fakr-Nâme adlı eseri, tasavvufi akımlar ile beslenip dinî ve ahlaki konular üzerine yoğunlaşmıştır. Burada, mezheplere göre değişmeyen ve hepsinin üzerinde birleştiği, Kur'an'ın emrine ve Peygamber'in sünnetine dayanan asgari müştereklerden oluşan özgün bir Müslümanlık vardır. Ön planda tutulan dinî motifler, bütün Müslümanların üzerinde ittifak ettiği inanç ve ibadet esaslarıdır.
Bektashî trend, started to acquire a shape in Anatolia beginning from XIV th century, has maintained its notion up to now forming their norms in XVI th century. As result of this effect, many poets and writers who reflected Bektashî norms in their literature works emerged. In XVI th century Vîrânî, was one of the Bektashî poets of this period. Virani's work called Fakr-Nâme has been delt on mystic currents and it has been densened over religions and ethical subjects. In this work we can see original Islamic faith consisting from minimum Islam that is based on the commands of the Quran and the Sunne of the prophet Muhammed and which never changes from sect to the sect. The religions motifs that are the most urgent things are the principles of worship confederated muslims altogether.