Makale özeti ve diğer detaylar.
Nazi Almanya’sı ve Stalin Rusya’sında olduğu üzere sağ ve sol bütün totaliter rejimlere karşı yöneltilen Militan demokrasi terimi ilk defa, sürgündeki Alman politik bilimci Karl Loewenstein tarafından, 1937 yılında kullanılmıştır. Mahut terim, değiştirilemez yapısal ve organizasyonel anayasal normlar yoluyla, liberal demokrasinin, iç düşmanlarına karşı kendini müdafaa hakkı olarak koruması anlamına gelmektedir. 1949 tarihli Federal Alman Cumhuriyeti Anayasası’nda, Almanya’daki demokratik parlamenter hükümet sisteminin güvence ve istikrar altına alınması çabalarına yapıcı bir katkıda bulunması için tasarlanan ve bu rolü oynayan militan demokrasi anlayışına yer veren çok sayıda düzenleme mevcut bulunmaktadır.
The term of militant democracy, was coined firstly by a German exile political scientist Karl Loewenstein in 1937 and directed against all the totalitarian regimes from the right and from the left like Nazi Germany and Stalinist Russia, means by way of unchangeable structural or organisational constitutional norms to protect liberal democracy as the right of self-defense against its domestic enemies. The concept of militant democracy is found in numerous provisions in the constitution of the Federal Republic of Germany dating from 1949, which have designed and played a useful role in the efforts to secure and stabilize Germany’s system of democratic parliamentary government .