Makale özeti ve diğer detaylar.
İktisadi araştırmalarda özelleştirme ve küreselleşme arasında doğrudan bir ilişki kurulmaktadır. Bazen özelleştirmenin tek belirleyicisinin küreselleşme olduğu iddia edilmektedir. Küreselleşme sürecinde ülke varlıklarının küresel güçlere bırakıldığı ve bu nedenle özelleştirmenin başarısız olduğu iddia edilmektedir. Bu senaryoda özelleştirmenin neden gerekli olduğu ve özelleştirme ile ülkenin hukuki kurumsal yapısı arasındaki ilişkisi gözden kaçmaktadır. Bizce özelleştirmenin etkin olup olmadığının belirleyicisi küreselleşme değil, özelleştirme sonucu oluşacak kaynak dağılımının ve dolayısıyla etkinliğin yönünü tayin eden, öncelikle ilgili endüstrinin yapısı ve daha önemlisi, o ülkenin hukuki kurumsal donanımıdır.
In economic studies, it is constructed a linear relation between globalization and privatization. It is argued that the only determinant of privatization is globalization. It is advocated that it is implemented the country assets to be presented the global forces during the globalization process and hence privatization is failure. In this scenario it is neglected that why privatization is imperative and the connection between privatization and the legal-institutional structure of the country. According to this study, the determinant that whether privatization is efficient is previously structure of the related industry and additionally the legal-institutional structure of the country that determines the direction of resource allocation after privatization and so the efficiency, but not globalization.