Makale özeti ve diğer detaylar.
Örgütlerin en temel sorunlarından biri çalışanların bilgi, beceri ve yeteneklerini örgütün amaçları doğrultusunda organize etmelerini sağlamaktır. Örgütlerin sürdürülebilir rekabet gücü de buna bağlı hale gelmektedir. Örgütten elde edecekleri maddi çıkarları temsil eden değerlerin çalışanların örgütsel amaçlara yönelmesinde yeter şart olmadığı görüşü ağırlık kazanmakta; yöneticiler çalışanların artı değer yaratma kapasitelerinden yararlanabilmek için yeni arayışlara yönelmektedirler. Katılımcı, işi ile ilgili bağımsız karar alabilen, daha çok sorumluluk almaya istekli, örgütsel bağlılık duyguları gelişmiş çalışanlara sahip olmak, yöneticilerin örgütlerde yaratacakları psikolojik refah ortamına ve bunun çalışanlarca algılanışına bağlı hale gelmektedir. Bu çalışmanın amacı; çalışanların psikolojik refah algılarının temel belirleyicileri olan örgüt kültürü, kararlara katılımı teşvik, sorumluluk alma, personel güçlendirme gibi unsurlara vurgu yaparak psikolojik refah yaratmada örgüt yöneticilerinin sorumluluğunu tartışmaya açmaktır.
Making employees’ knowledge, skills and talents readily available for the ends of the organization is a central concern for all organizations. A sustainable competitive edge depends on it. As the pecuniary rewards don’t appear to be satisfactory enough to direct employees toward organizational goals, executives look for innovative approaches to seize secure a surplus value. Possessing employees who are eager to take charge, able to make decisions independently, participative, and committed depends on psychological wellbeing milieu provided by management and on its perception by employees. The purpose of this study is to stimulate a debate over the responsibility of managers in terms of providing such an environment through focusing on the elements critical on the employees’ psychological wellbeing perceptions including organizational culture, incentives for participation, assuming responsibility, and empowerment.