Makale özeti ve diğer detaylar.
Dünya ekonomileri ve finansal piyasalar arasındaki sınırların belirsizleşmesi, ABD kaynaklı son ekonomik krizin Avrupa ve Dünya’nın geri kalanı üzerindeki etkileri ile yeniden anlaşılmaktadır. Dünya ekonomisi otuz yıl öncekinden çok farklıdır. Sınırlar arasında başdöndürücü bir hızla dolaşan sermaye çok büyük miktarlara ulaşmıştır. Bu süreçte işletmeler borsalarda veya borsa dışında birleşmekte ve el değiştirmektedir. Gelişmekte olan ülkeler ise her zaman olduğu gibi yoğun sermaye ihtiyacı içindedirler. Bu nedenlerle sağlıklı işleyen sermaye piyasaları da gelişen ekonomiler için, gerek sermaye sağlama gerekse finansal çalkantılara dayanıklılık kazanma açısından hayati bir yerdedir. Tüm bu etkenler işletme değerlemesini çok önemli bir konuma getirmektedir. İşletme değerlemesi, işletmenin geleceğinin bir fonksiyonu olduğundan, değerlemenin “bilimden çok sanat” olduğu ifadesi kullanılır. Çünkü değerleme karakteri icabı pek çok belirsizlik taşır. Sağlam bir ekonomik ve finansal yapıya sahip olmak isteyen piyasalarda değerleme iyi anlaşılmalıdır. Bu sayede sermaye piyasası derinlik kazanacak, sermaye akımı artacak ve ekonomik kalkınma hız kazanmış olacaktır. Gelişmiş ekonomilerde değerleme oldukça sofistike tekniklerle ve büyük titizlikle yapılırken, gelişen piyasalarda durumun farklı olduğu gözlenmektedir. Bu nedenle bu çalışmada, işletme değerlemesinin daha doğru yapılabilmesine katkı sağlamak ve değerleme yöntemlerinin daha doğru anlaşılması açısından, değer, fiyat ve işletme değeri konularının kuramsal temelleri incelenmektedir.