Makale özeti ve diğer detaylar.
Avec les progrès vertigineux de la technologie le monde devient comme un petit village où les individus appartenant à différents horizons ethniques, culturelles, et religieux sont appelés à vivre ensemble malgré les différences qui les séparent. Or l’histoire nous montre qu’une telle cohabitation n’est pas chose nouvelle. Par exemple jusqu’à la fin du XIXe siècle à Kayseri (Turquie) une population formée par différents groupes ethnico religieux vivait en harmonie. Ce siècle qui aboutira avec la première guerre mondiale à l’effondrement des empires et à la fondation des états nations constitue de ce fait un tournant décisif dans ce processus de cohabitation. Comment des éléments apparemment disparates ont-ils pu être unifiés ? Quels sont les facteurs religieux, sociopolitiques et culturels qui ont produit une telle cohésion ? Ne peut-on pas transmettre un tel modèle à nos jours où les différences religieuses et ethniques tendent à devenir des facteurs de conflits ? C’est à ces interrogations que cet article se propose de trouver des réponses
Baş döndürücü teknolojik ilerlemeler sonucunda dünya, farklı etnik, kültürel ve dinsel ufuklara ait olan bireylerin aralarındaki farklılıklara rağmen birlikte yaşamak durumunda oldukları küçük bir köy hâline gelmektedir. Oysa tarih, böyle bir birlikte yaşamanın yeni bir şey olmadığını bize göstermektedir. Örneğin XIX. yüzyılın sonlarına kadar Kayseri’de farklı etnik ve dinsel gruplardan oluşan bir halk, ahenk içerisinde yaşıyordu. Birinci dünya savaşı akabinde imparatorlukların yıkılması ve ulus devletlerin kurulmasıyla sonuçlanan bu yüzyıl, söz konusu birlikte yaşama sürecinde de bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Görünürde bu kadar farklı unsurlar nasıl birleştirilebilmiştir? Böyle bir kaynaşmayı olanaklı kılan dinsel, sosyo-ekonomik ve kültürel faktörler nelerdir? Dinî ve etnik farklılıkların çatışma etkenleri haline geldiği günümüze böyle bir model taşınamaz mı? Makalenin amacı, bu sorulara cevaplar bulmaya çalışmaktır.