Makale özeti ve diğer detaylar.
Protestan çevrelerde bilimsel araştırmalara beslenilen derin ilgi ve eğilim, büyük ölçüde, reform ilahiyatının temel tezi olan ‘Tanrı ihtişamı’ saikiyle açıklığa kavuşturulabilir. Doğayla ilgili yapılan bilimsel araştırma görevi, katı dogmalara kesin itaat olarak dikkate alınmamış, bir sevgi görevi olarak keyif alınmasını sağlamıştı. İngiliz Uluslar Topluluğunun oluşturduğu ve sonradan da Kraliyet Akademisi çatısında yetiştirdiği çekirdek grup içindeki on bilimadamından yedisi, kesinlikle puritandı. Bilimlerde gözleme ve deneye yönelme, çoğunluğunu puritanların oluşturduğu üst sınıfların ekonomik idealleri sayesinde olmuştur
The predilection for scientific research in protestant circles may be largely explained by the great emphasis laid by reformed theology upon the central theme: the glory of God. The duty of scientific investigation of nature was not regarded as a obey to dogmas, it was enjoyed as a duty of love. It has also been pointed out that among the group of ten scientists who during the English Commonwealth formed the nucleus that would afterward grow into the Royal Society, seven were decidedly puritan. Orientation to observational and experimental sciences by courtesy of the economic ideals of the upper classes which majority of those were puritans.