Makale özeti ve diğer detaylar.
Osmanlı devletinde ateşenavallik müessesesi, esas itibarıyla Avrupa ve Amerika'nın denizcilikteki hızlı teknik ilerlemesini takip amacıyla kurulmuştur. Ancak Rus ve Yunan donanmalarının Karadeniz ve Akdeniz'de Osmanlı için oluşturduğu tehdit, ateşenavallerin aynı zamanda istihbarat vazifesi yaparak Erkan-ı Harbiye-i Bahriye Dairesine bilgi göndermelerini de gerekli kılmıştır. Eldeki belgelere göre I. Meşrutiyet'in ilânının hemen ardından 1880'li yıllarda ilk olarak Londra'ya Mehmet ve Cemil Efendiler ateşenaval olarak gönderilmiş bunu Washington, Viyana, Paris, Atina ve Petersburg Ateşenavalleri izlemiştir. Görev yerlerinde iki yıl kalan ateşenavaller bu süre içinde denizcilikte en son gelişmeleri izlemişler, verilen siparişleri tedarik etmişler, yurtdışına eğitim amacıyla gönderilen bahriye zabitlerine yardımcı olmuşlar ve istihbarat hizmetinde bulunmuşlardır. 1911 yılında bir nizamname ile atanma ve çalışma şartları kayıt altına alınmıştır.
In ottoman Empire, in a sense The Institution of Naval Attache was founded to be able to follow rapid technical developments in the navies of European countries and America. However, the threat by the Russian and Greek Navies in Blacksea and Mediterranean for Ottoman Empire made it necessory for Naval Attache instituion to act as an intelligence office at the same time by informing General Staff in Naval Office. According to the documents available, just after the declaration of Constitutional Monarchy in 1880s, for the first time Mustafa Efendi and Cemil Efendi were sent to London as naval attaches and naval attaches of America, Vienna, Paris, Athens and Petersburgh followed this. The naval attaches who were on duty for two years observed the latest developments in the navy, provided the orders the recieved, helped the naval officers who were sent abroad to study and they served as intelligence service during this time.