Makale özeti ve diğer detaylar.
Millî Egemenlik, Millî Hâkimiyet, Millî İrade, Halkçılık gibi kavramlarla eşdeğer olarak kullanılan Demokrasi esasen daha gençlik yıllarında Mustafa Kemal’in zihninde oluşmaya başlamıştır. Anadolu’ya ayak basar basmaz yaptığı işlerin temelinde bu anlayış hâkim olmuştur. Halkın da onu desteklemesi sonucu ülkenin işgaline karşı gösteriler ve tepkiler oluşmuştur. İşgallere karşı yapılan ve yayınlanan kongre ve bildirilerle halk de-mokrasi kavramını anlamaya başlamıştır. Ardından Demokrasinin önemli unsurlarından olan seçim sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açmış ve nihayetinde de Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Democracy, which is used in the same way as national sovereignty, national dominance, populism, national volition, has actually begun to take shape in Mustafa Kemal’s mind in his teenage years. This perception became base of his works after he came to Anotolia. He received support from the public. Following that the demonstrations and reactions against the occupation of the country began. The public came to across the term Democracy with congresses and announcements made against the occupations. After that, M.Kemal opened the Turkish Grand National Assembly as a result of the elections, which are the important parts of democracy, and then founded Turkish Republic.