Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu makale, mekan geometrik bir yayılım olarak gören Kartezyen düşüncenin tersine, insanın yer ile olan ilişkisini anlamada bütüncül bir yaklaşım benimseyen Alman düşünür Martin Heidegger (1889-1976)'nın mekana hermeneutik-fenomenolojik olarak yaklaşımını açımlamaktadır. Mekan tanımlamadan önce, onu anlamanın gerekliliğine inanan Heidegger, dünya-içinde-olmak düşüncesi ile insan ve onun dünyasını varoluşunun ayrılmaz bir bütünü olarak anlatmaktadır. Mekanı saf yapı olarak görme eğilimini dönüştürerek, onu insanın dünya-içinde-olma durumunun temel boyutu olarak düşünen Heidegger, bu dünya içindeki önümüzde-hazır-varlık ve elaltında-kullanıma-hazır-varlı k ayrımı ile onun Dasei'nın ilgisine bağlı olduğunu düşünür. Bu durumuyla mekan, bir etkileşim ve deneyim yeridir ve insanın yer ile olan ilişkisini anlamamızı sağlamaktadır. Mimari ve çevre tasarım araştırmalarında Martin Heidegger'in dünya-içinde-olma düşüncesine dayanan hermeneutik-fenomenoloji, insanların farkında olmadan içinde varolduğu bu gündelik yaşam dünyasını anlamaya götüren bir yol oluşturmaktadır.
Contrary to the Cartesian thinking of space as a geometrical extension, this article presents the hermeneutic-phenomenological approach of the German philosopher Martin Heidegger (1889-1976) to space on understanding the man and place relationship in a holistic way. Through thinking of being-in-the-world , Heidegger insisting on understanding space prior to defining it, believes deeply in the existence of man and his world as an inseperable whole. By deconstructing the dogma of thinking of space rather as a dimension of the man s condition of being-in-the-world than as a pure container, Heidegger rifting being as ready-to-hand and present-at-hand in this world considers that it depends on the interest of Dasein. Having these potentials as a place of interaction and experience, space suspends a thinking leading to an understanding the relationship between man and place. Hermeneutic-phenomenology based on Martin Heidegger s thinking of being-in-the-world in architectural and environmental studies constructs a path leading to an understanding of this everday life-world in which man exists unaware of it.