Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmada, yoksulluğun ve gelir dağılımındaki eşitsizliklerin giderek arttığı günümüzde, turizmin sürdürülebilir kalkınma kapsamında yoksulluğu azaltmada nasıl etkin olabileceği araştırılmaya çalışılmıştır. Özellikle turizm arz kaynaklarına sahip ve değişen turizm eğilimlerine yönelik yeni turizm ürünlerinin yaratılabileceği yoksul bölgelerde turizmin, yoksullukla mücadele aracı olarak kullanılabileceği düşünülerek bu kapsamda “yoksul odaklı turizm” yaklaşımı incelenmiştir. Yoksul odaklı turizm; yoksullar için net faydalar sağlayan turizm olarak tanımlanmaktadır. Bu faydalar, ekonomik açıdan olabileceği gibi, sosyal, çevresel ve kültürel açıdan da olabilir.Yoksul odaklı turizm, özel bir ürün yada sektör değil bir yaklaşımdır. Yoksulluğu azaltma genellikle turizmin ana sorunu değildir. Pek çok yoksul ülkede böyle bir turizm yaklaşımının önemi henüz anlaşılmaya başlamaktadır. Bu çalışmada yoksul bölgelerde, halkın turizm faaliyetlerine katılımının nasıl sağlanacağı, bunun için ne gibi önlemler alınması gerektiği ve bunun sonuçlarının ne olacağı incelenmiştir.
In this study, it was studied how tourism interms of sustainable development could be effective for decreasing poverty since poverty and inequality of income distribution increases gradually today. Considering tourism as a mean for decreasing poverty in poor regions where there are tourism supplies or the possibilty of creating new tourism products due to tourism trends, Pro-poor tourism approach was studied. Pro-poor(PPT) tourism is defined as providing benefits for the poor through tourism. These benefits can be social, cultural and environmental as well as economic. Pro-poor tourism is not a specific product or sector, but an approach. Generally poverty reduction is not main issue for tourism. The significant of this tourism approach has already beben understood in many poor countries. In this study, the ways of providing participation of local people at tourism activities, measures to be taken and benefits that are expected in poor regions were studied.