Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmada, dil, üslup ve yazar arasındaki yakın ilişki üzerinde durulmaktadır. Bilindiği üzere, dilin en önemli işlevi iletişimi sağlamasıdır. Genellikle, her durumda; yazılı veya sözlü söylemde, farklı dilsel değişkenler kullanılır ve her bireyin kendine özgü bir dil kullanımı vardır. Bu kişiye ait yazma ve konuşma tarzı üslup diye bilinmektedir. Edebiyatta pek çok romancı, öykü yazarı, şair, oyun yazarı bugün sahip oldukları ünlerini kendi dilbilimsel özelliklerini barındıran üsluplarına borçludurlar. Bu üslup incelemesinde yazar olarak ünlü bir yirminci yüzyıl İngiliz yazarı olan Virginia Woolf seçilmiştir. Woolf, romandaki karakterlerin ve olayların yazarın görüş açısından anlatıldığı geleneksel roman tekniğine uymamıştır. Mrs Dalloway adlı romanında “bilinç akımı” tekniğini çok başarılı bir şekilde kullanmış ve düşüncelerini dolaylı yönlerden ifade etmiştir.
In this study, close relationship between language, style and the author will be pointed out. The basic function of the language appears to be communicating our ideas, as we all know. Different linguistic varieties are generally used in different situations and every person has his/her own distinctive usage of language .This personal manner of writing or speaking is known as style. In literature, many of novelists, dramatists, poets owe much of their reputation to their personal style which embodies the linguistic habit. Virginia Woolf is chosen because she is known as a famous twentieth century English novelist who broke with the traditional novel form in which the personalities and events are expressed from the author’s point of view. In Mrs. Dalloway. Woolf applies the ‘stream of consciousness’ technique successfully and she conveys her thoughts indirectly.