Makale özeti ve diğer detaylar.
17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin yol açtığı hasarlar, Türkiye depremleri tarihindeki en ağır ve en yaygın tahribatın yaşandığı doğal ve toplumsal afetlerden biridir. Marmara bölgesi gibi kentleşme ve sanayileşmenin yoğun ve hızlı olduğu bir bölgede meydana gelen söz konusu deprem, bugüne kadar yaşanan depremlerden çok daha büyük bir toplumsal kaygı ve toplumsal tepki ortamının oluşmasına neden olmuştur. Bu tepkinin en önemli nedeni ise yaşanan deprem sonucunda ortaya çıkan hasarın, can ve mal kayıplarının büyük olmasıdır. Marmara depremi sonrası yaşanılanlar özelinde Türk medyasında deprem algısını irdeleyen bu çalışma, konu hakkında gazetelerde yer alan haberlerin içerik analizine dayanmaktadır. Türkiye gibi deprem kuşakları üzerinde bulunan bir coğrafyada, medya ve deprem ilişkisi; deprem sonrası ortaya çıkan sosyal belirsizlik ve sosyal refleksler üzerinden değerlendirilmekte ve toplumsal işleyişin bilinç düzeyi açığa çıkarılmaya çalışılmaktadır.
17 August 1999 Marmara Earthquake is one of the most severe and destructive natural and social disasters in the history of Turkey. The earthquake that occurred in Marmara – a region undergoing dense and rapid urbanisation and industrialisation – has brought about an environment of a much greater social anxiety and social reaction compared to previous earthquakes. The most significant reason for this reaction is the huge loss of life and property damage occurred as a result of the earthquake. This study examines the earthquake perception in Turkish media with a specific focus on the aftermath of Marmara earthquake on 17 August 1999 through a content analysis of related news presented in the media. In Turkey, which is geographically located on seismic belts, the relationship between media and earthquake is evaluated on the basis of post-earthquake social indeterminacy and social reflexes, and the level of consciousness of the social mechanism is tried to be disclosed.