Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi

Yıl 2011 , Cilt 10 , Sayı 38

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Farklı medeniyetlerin ve kültürlerin bir arada yasamasına örnek olarak antakya

Yazar kurumları :
M.K.Ü. Fen-Edebiyat Fak. Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı1
Görüntülenme :
988
DOI :
Özet Türkçe :

Makedonya Kralı Büyük Đskender'in komutanlarından Selevkos I. Nikator, M.Ö. 300 yılında Selevkos Krallığı'nın baskenti olarak Antakya'yı kurdu. Böylece M.Ö. 300 yılında Selevkos Krallığı'nın baskenti olan Antakya, Antik Yunan kültürü ile Doğu kültürünün kesistiği merkez konumuna geldi ve Doğu'da önemli bir Helenistik merkez olarak Antikçağ'da dünyanın en önemli medeniyet merkezlerinden biri oldu. M.Ö.64 yılında Roma'nın meshur komutanlarından Pompei'nin Antakya'yı alarak Selevkos Krallığı'nı yıkmasıyla yıllarca Helenistik kültürün merkezi olan Antakya'da Latin kültürü de temsil edilmeye baslandı. Kudüs'te Hz. Đsa'nın havarilerine yapılan baskıdan dolayı Havari Barnabas, Pavlos ve Petrus, Roma Đmparatorluğunun dört büyük sehrinden biri olan Antakya'ya geldi. Böylece havarilerin Antakya'da putperestliği bırakarak Hz. Đsa'nın öğretisini kabul eden büyük bir topluluk olustu. Bu topluluğa Antakya'da ilk kez ''Hıristiyan'' adı verildi. Hristiyan dini M.S. 35-40 yılları arasında Roma Đmparatorluğu'nun doğusunda en büyük sehirlerden biri olan Antakya'dan Roma dünyasına yayıldı. Böylece Grek-Roma devlet anlayısı ile Hıristiyan inancının birlesmesiyle Antakya'da olusan bu kültürel yapı kültür ve medeniyetleri yüzyıllarca etkiledi. Bu kültürel yapı Antakya'nın M.S. 636 yılında Đslâm hâkimiyetine girmesine kadar sehir hayatında önemli bir etkiye sahip oldu. Antakya'nın Đslâm hâkimiyetine girmesi ile dokuz asırdan bu yana devam eden ve Roma Đmparatorluğu Dönemi'nde ''Doğunun Kraliçesi'' olarak anılan, imparatorluğun doğu sınırında önemli bir askeri üs, bir kültür ve ticaret merkezi olan Antakya tarihinde bir dönem kapandı. Bunun yanında asırlar boyu Grek-Roma kültürü ve Hıristiyanlık ile yoğrulmus olan mahalli özelliklerin, Türk-Đslâm Medeniyeti ile karısmasından meydana gelen bugünkü Türk- Đslâm kenti karakterinin olusmasına neden olacak yeni ve uzun bir dönem açıldı.

Özet İngilizce :

Antioch was founded in 300 B.C.as a capital city of Seleucid Kingdom by Seleucus Nicator I., who was the commander of Alexander the Great. Therefore, the city, being a capital city of Seleucid Kingdom, achieved the condition of civilizations with ancient Greek culture and the Eastern culture. Thus, Antioch was the centre of Hellenistic culture in the Eastern part of world. This city was invaded by one of the most important commanders of Roman Empire in 64 B.C. When Roman reign commenced in Antioch, the status of being an autonomous city was given to the city in Roman Empire. In Antioch history, one of the most eminent events during the reign of Emperor Caligula, disciple of the Jesus Christ saints, Barnabas, Pavlos and Petrus settled in the city to disseminate the Christianity. As a result of the missionary services performed by these saints, they could congregate a mass which was called for the first time as Christians in Antioch 35-40 A.D. From Antioch, Christianity spread throughout the Roman World. This formation had an important effect on the city life by the time Antioch was ruled by Muslims 636 A.D. In the era of Roman reing known as Queen of the East, Antioch started to be ruled by Muslims: a period ended in Antioch history in which it had been going on for nine centuries. Also a new and long period which makes today's Turkish-Islam city character was formed, as a result of combining of local properties with Turkish-Islam civilization, which was mingled with Greek-Roman culture and Christianity for centuries, commenced.

Anahtar kelimeler :
Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :