Makale özeti ve diğer detaylar.
Eskişehir İlinin 16 kilometre doğusunda, Alpu Ovası’ndaki Çavlum Köyü’nde 1999-2002 yılları arasında gerçekleştirilen kurtarma kazılarında 73 adet mezar ele geçmiş ve bu mezarlığın Orta Tunç Çağı’na ait olduğu anlaşılmıştır. Mezarlığın çoğu küp ve çömlek mezar olup, basit toprak, taş sanduka ve oda mezar tipleri de görülmüştür. Ölü hediyesi olarak mezarlara bırakılan eserler arasında en ilginç olanlardan biri lületaşından yapılmış bir adet damga mühürdür. Bu mühür Çavlum mezarlığında tek örnekle temsil edilen taş sanduka mezarda ele geçmiştir. Damga mührün baskı yüzeyinde sadece bir çizgi bulunmaktadır. Bu çizginin oluşturulması sırasında mührün kenarı kırılmış olmalıdır. Ancak gene de lületaşı gibi nadir bir malzemeden yapıldığı için bir çocuğun mezarına bırakılacak kadar önemini korumuştur. En önemli lületaşı yatakları Eskişehir Bölgesi’nde bulunmakta ve bu madenin, en eski dönemlerden beri bu bölgede bilindiği anlaşılmaktadır. Çavlum Köyü Orta Tunç Çağı Mezarlığı’nda ele geçen lületaşı mührün tam bir eser olarak karşımıza çıkmış olması lületaşı madeninin kullanım tarihi açısından da önemli bir bulgudur.
During the rescue excavations conducted between 1999-2002 at the Çavlum village, located in the Alpu valley 16 kilometers east of the Eskişehir province, 73 graves were uncovered. This necropolis was dated back to the Middle Bronze Age. While the majority of the graves consisted of vessel-type graves, simple earth tombs and cist type grave as well as burial chamber were also uncovered. Among the objects left in the graves as death tributes, perhaps the most interesting was an stamp seal made of sepiolite. This seal was recovered from a stone sepulchre, unique in the site. The stamp surface of the seal contains a single line. The break at the perimeter of the seal must have been due to the construction of the line. It had probably still retained its importance due to the value assigned to sepiolite at the time, so it was considered an appropriate tribute in a child’s tomb. The greatest sepiolite mines today are in the Eskişehir region, and it’s can be inferred that the fact was known since earliest periods in the region. The fact that the seal was recovered intact from the necropolis is also an important finding as regards the dating of the period when sepiolite was first put to use.