Makale özeti ve diğer detaylar.
The concept of citizenship has always been subject to hot discussions throughout history. Citizenship issue has begun to be discussed widely in the last 25 years. A fast increase of globalization, an increase in the erosion of the modern nation state and changing dynamics of capitalism are the reasons of increased discussion. Initiatives such as the transnational legal systems, whose number and accordingly effects are ever-increasing, (European Court of Justice, International Arbitration Law etc.), international labour market and respect to the universal human rights makes the frontiers of modern nation state, of which national citizens are dependent on, uncertain. Therefore, it seems that nation states are not capable of ruling the people that live within its frontiers with an absolute power. European Union has changed the understanding of nation-state. Although it is not a supranational body, it is certainly an organisation beyond the nation state. Citizenship in this kind of continental organisations more and more is becoming less meaningful with the concepts of religion, sect, and nationality. Economic and social concepts are becoming higher in the agenda in explaining the concept of citizenship.
Vatandaşlık kavramı tarih boyunca tartışılan bir konu olmuştur. Geleneksel vatandaşlık kavramının oluşumu, modern ulus-devletin ve dolayısıyla modern kapitalizmin gelişimiyle paraleldir. Vatandaşlık konusu, son yirmi beş yıldan beri yoğunluklu bir şekilde tartışılır hale gelmiştir. Bu tartışmanın artmasının nedenleri, hızla artan küreselleşme, modern ulus-devletin yaşadığı aşınmanın artması ve kapitalizmin değişen dinamikleridir. Sayısı ve buna göre etkileri de giderek artan ulus-ötesi yargı sistemleri (Avrupa Adalet Divanı, Uluslararası Tahkim Yasası vb.) uluslararası iş piyasası, evrensel insan haklarına saygı gibi insiyatifler, ulusal vatandaşların tabi oldukları modern ulus-devletin sınırlarını belirsizleştirmiştir. Bu nedenle, ulus-devletler artık kendi sınırları içinde yaşayan insanları mutlak bir iktidar ile yönetmeye muktedir görünmüyorlar. Avrupa Birliği geçen yüzyılımıza damgasını vuran ulus devlet anlayışını değiştirmiştir. Ulus-üstü bir yapı olmasa da ulus- ötesi bu yapıda vatandaşlık din, mezhep ve milliyet gibi öğeler anlamını giderek yitirmektedir. Sosyal ve ekonomik öğeler daha fazla ön plana çıkmaktadır.