Makale özeti ve diğer detaylar.
Gegenstand dieses Artikels ist die deutsche Rezeption und Behandlung der Türkisch- Islamischen Union der Religionsanstalt DİTİB e.V. Der Anfang der 80er Jahre gegründete, faktisch als Außenstelle der in Ankara anseßigen staatlichen Religionsbehörde Diyanet İşleri Başkanlığı agierende und bei großen Teilen der deutsch-türkischen Bevölkerung Anerkennung genießende und eine relativ liberale Auffassung der islamischen Lehre und gemäßigte Gebote sowie Verbote vertretende Dachverband vertritt die Mehrheit der Muslim-Türken in Deutschland. Obwohl er eine günstige Infrastruktur verfügt und als einziger Muslimdachverband Absolventen der islamischen Theologie als Imame und Vorbeter einsetzt, ist er als Ansprechpartner von deutscher Seite her lange Zeit gemieden worden und unterliegt harscher ungerechtfertigter politisch motivierter Kritik in den Medien. Ein Hauptgrund für die deutsche Kritik ist die erwünschte Entstehung eines "Deutschen Islam", dem die (pro-) türkische DİTİB im Wege steht.
1960'larda yurtdışına işçi gönderen ve kabul eden devletler arasında varılan işgücü arz ve talebi ile ilgili antlaşmalarla başlayan uluslararası göç olgusu, Almanya'da yaşayan Türk kökenli işçi ailelerinin Ankara ve Berlin arasındaki ikili ilişkilerde başat rol oynamasına neden olmuştur. Neredeyse 50 yıldan beri Almanya'da yaşayan Türklerin dinsel ihtiyaçları 1980'li yıllardan bu yana Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde kurulmuş olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği e.V. (DİTİB) tarafından karşılanmaktadır. Almanya tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi uzantısı olarak algılanan DİTİB'in etkisi kırılmaya çalışılmaktadır. Bu da iki ülke arasındaki ilişkilerde çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Türk-Alman ilişkilerinde önemli bir rol oynayan DİTİB, Almanya'da yaşayan Türkler arasındaki olumlu imajı, diğer İslami teşkilatlara göre daha liberal yorumuna rağmen Alman devleti ve kamuoyu tarafından İslam, Müslümanlar ve Müslümanlık konusunda tam muhatap kabul edilmeme durumundadır. Berlin'in DİTİB'e karşı bazen olumlu bazen ise olumsuz olan tavrı "Alman İslamı"nı oluşturma ve etkileme çabası olarak algılanabilir.