Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu arastırmanın amacı, Türkiye'deki ilköğretim öğretmenlerinin pedagojik paradigmaları ile eğitim programları bağlamındaki epistemolojik inançlarını belirlemek ve bunları çesitli değiskenler açısından değerlendirmektir. Tarama modelinde yürütülen arastırmada veriler, 1625 öğretmene uygulanan likert türü ölçekle elde edilmistir. Veriler, betimsel istatistiksel tekniklerle çözümlenmistir. Verilerin analizinden su sonuçlara ulasılmıstır: Öğretmenler, pedagojik paradigmanın epistemolojik boyutu itibarıyla genel olarak determinist felsefenin etkisindedirler. Öğretmenler, eğitim programının hedefler ve içerik öğeleri itibarıyla da Newton ve Pozitivist paradigmaya yakın durmaktadırlar. Bu yakınlık, erkek öğretmenler ile kıdemli öğretmenlerde daha fazladır. Ancak öğretmenler, programın etkinlikler ve değerlendirme öğeleri itibarıyla epistemolojik bir kafa karısıklı içinde olup, nispeten holistik bir tavır içerisindedirler. Öğretmenlerin genel itibarıyla Pozitivist paradigmaya yakın durmaları, Türkiye'de 2004 yılı sonrasında uygulamaya konulan ve kuantum teorisi ile Postmodern paradigmaya dayalı ilköğretim programlarının, doğasına uygun olarak uygulanmasına gölge düsürmektedir. Ancak, öğretmenlerin programın etkinlikler ve değerlendirme boyutları itibarıyla epistemolojik olarak holistik duruslarının Türk Eğitim Sistemi'nin katı Pozitivist paradigmanın hegemonyasından sıyrılması için bir fırsat sunabilir. Öğretmenlerin epistemolojik kafa karısıklığı içinde bulunmalarının ise, onların eğitimde çağdas paradigmaları ve yeni trendleri anlamasını güçlestireceği öngörülebilir.
The aim of this study is to determine the epistemological beliefs of primary school teachers in Turkey within the context of their pedagogical paradigms and curricula and to evaluate these beliefs in terms of different variables. The data in the study, which was based on survey model, were collected via a likert-item scale applied on 1625 teachers. The data were analysed by using descriptive statistical techniques. The following results were obtained at the end of the analysis: The teachers involved in the study are generally under the effect of determinist philosophy with respect to the epistemological dimension of the pedagogical paradigm. In addition, the teachers favour Newton and Positivist paradigm regarding the objectives and contents of the curricula. Especially male teachers and senior teachers keep close to these paradigms. However, the teachers are uncertain epistemologically concerning the activities and evaluation dimensions of the curriculum and they favour a holistic attitude. Teachers' favouring the Positivist paradigm in general hinders implementing properly the primary school curricula introduced after the year 2004 and based on quantum theory and postmodern paradigm. However, teachers' favouring a holistic approach epistemologically with respect to the activities and evaluation dimensions of the curricula can offer an opportunity to get rid of the strict hegemony of Positivist paradigm of the Turkish Educational System. It can be foreseen that teachers' being uncertain epistemologically will hamper their understanding the contemporary paradigms and trends in education.