Makale özeti ve diğer detaylar.
Günümüzde teknolojik değişimlere paralel olarak işletmelerin hem üretim hacmi artmış hem de üretim teknolojileri çeşitlenmiştir. Bu durum global düzeyde reel sermaye stokunun artışını ifade etmektedir. Üretim düzeyinin artışına ve kurumsal sosyal sorumluluk gereğine dayanarak işletmeler üretimlerini çevreye duyarlı olarak gerçekleştirmeye başlamış, çevreye duyarlı üretim sistemleri geliştirilmiştir. Bu noktadan hareketle emisyon ticareti gündeme gelmekte, ülkelerin reel sermayeleri karbon salınımları ile ilişkilendirilmektedir. Kyoto protokolü kapsamında ortaya çıkan emisyon ticareti ülkelerin birbirlerine karbon kotalarını pazarlamalarına ve bu yolla GSMH düzeylerini artırmalarına hizmet etmektedir. Bu çalışmada dünyanın en yeni piyasalarından olan karbon finans borsaları kavramsal bakış açısıyla incelenmiş, emisyon ticaretine ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Nowadays; firms production rate is increased and specification of production technology is variated by technological improvements in symmetrically. This situation means that non-financial sector is geting increased. By the increase of the production rate and being sensitive of institutional social responsibility, firms have changed their own production strategies that are being more sensitive to environment. With the accumulation of investment assets of countries is getting related with emition trading that is getting more populated. Emition trading that occurs with Kyoto Protocol, enables to trade quotae of carbon by countries which are improved up accumulation of investment assets for financial sector. In this paper, financial carbon markets which can be categorized as a new market, examined theoritically and emition trading is investigated.