Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmanın amacı feminist iktisatçıların, geleneksel iktisada metodolojik açıdan getirdikleri eleştiri ve katkıları incelemektir. Feminist iktisatçılar Kartezyen felsefenin benimsediği düalizme dayanarak, kadınların ikincilleştirildiğini ve bunun iktisada yansımasıyla geleneksel (anaakımneoklasik) iktisatçıların teorilerindeki “homo economicus” anlayışında modelleştirilen kişiyi erkek olarak algıladıklarını, bundan dolayı da kadın bakış açısının iktisat bilimine dahil edilmediğini iddia etmektedirler. Aynı zamanda da egemen iktisat anlayışının epistemolojisini ‘bilimsel pozitivizm’in, yöntemini de ‘ekonometri ve istatistik’in oluşturduğunu, nesnel bilgi anlayışında, kanıt temelli bir akıl yürütme biçiminin benimsendiğini söylemektedirler. Bu bağlamda ana akım iktisadi bilginin kavramsal temellerinin toplumsal cinsiyet ayrımına dayandığını ve eril nitelikleri dikkate aldığını düşünmektedirler. Feminist iktisatçılar, farklı bilme biçimlerinin insan bilgisine dahil edilmesini, kantitatif yöntemlerin yanı sıra metaforik, hikayeli ve retorik anlatılara da önem verilmesini savunmaktadırlar. Feminist iktisatçılara göre akıl yanı sıra duygu, nesnellik yanı sıra öznellik, evrensellik yanı sıra yerelliğin de göz önünde bulundurulması iktisat biliminin gelişmesine katkıda bulunacaktır.
The aim of this study is to examine methodological critiques and contributions of feminist economists to traditional economics. Feminist economists think that women are to be secondary on the dualism of Cartesian philosophy, at this context, conceptual basis of knowledge of mainstream economics is based on gender discrimination and it take into consideration masculine characteristics. The feminist economists suggest that human knowledge must include different knowing forms and they argue the importance of metaphorical, narrative and rhetoric expressions as well as quantitative methods. All these will contribute the development of economics.