Makale özeti ve diğer detaylar.
İslam Medeniyetinin hâlen varlığını devam ettiren müesseselerinden birisi olan vakıf ile ilgili hicretin ilk asırlarından itibaren tartışmalar yapılmıştır. Bunlar arasında, vakıf muâmelesinin teferruatıyla ilgili meseleler olduğu gibi aslına müteallik meseleler de vardır. Asla müteallik en önemli mesele, vakfın o zaman kullanılan ifadesi ile habs/hubs/sadaka'nın fıkhen câiz olup olmadığıdır. Bu tartışmayı başlatan kişinin, Hz. Peygamber'den rivâyet ettiği hadislere dayanarak, Kûfe'de uzun süre kadılık yapan Şurayh b. el-Hâris (ölm. 78/697) olduğu anlaşılmaktadır. Tartışma, Ebû Hanîfe'nin vakfın lâzım/bağlayıcı olmadığı şeklindeki fetvâsıyla farklı bir boyut kazanmıştır. Keyfiyet, vakfedenin veya vârislerinin vakıftan rücû' etmelerini gündeme getirmiştir. Bu da müessesenin devamı için önemli bir problem oluşturmaya başlamıştır. Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'in vakfın lüzumuna ilişkin fetvâları olsa da, Ebû Hanîfe'nin fetvâsı sebebiyle tartışma yüzyıllarca gündemde kalmış, en sonunda Osmanlı zamanında vakfiyelere rücû' rüknünün eklenmesiyle vakıf akdinin başlangıcında çözülmeye çalışılmıştır.
Waqif, is the one of the important surviving institutions in Islamic civilisation, was also one of the most discussed issues from the early ages of Hijra. Even though the discussion on Waqif were occasionally related to details of Waqif treatment, discussion on the essence of Waqif treatment also persisted for a long term. Presumably, the opener of the discussion was Shurayh (d. 78/697) the noted Qadi of Kufa with some narrations from Prophet Muhammad. The discussion had another dimension with Ebû Hanifa's fatwa "waqif is not lazim (binding)". With this fatwa, the cases on revoking of waqifs by founder and his successors started to come up. This situation revealed substantial problems for the continuation of this institution. Though Abu Yusuf and Imam Muhammad gave some fatwas to solve this problems, this issue was on the agenda for the centuries in the Islamic World, at last, in the Ottoman Period, it was aimed to be solved by adding to waqfiyas "part of revoking".