Makale özeti ve diğer detaylar.
Saffat 37/99-113 ayetlerde Hz. İbrahim’in ilahi bir sınavı olarak anlatılan zebih olayında çocuğun kimliği açıkça ifade edilmemektedir. Tefsir literatüründe ise her iki oğlu İsmail ve İshak’ın isimleri etrafında görüşler bildirilmektedir. Zebihin kimliği tartışmaları Batılı oryantalist çalışmalarda da ele alınmış ve bu çalışmaların bir kısmında Tefsir literatürü, konuya yaklaşımları açısından eleştiriye tabi tutulmuştur. Bu eleştirilerin başında İbn Kesir’e kadar İshak görüşünün yaygın olduğu İbn Kesir’in ise buna aksi bir tavırla İsmail görüşünde ısrar ettiği dolayısıyla geleneği bozduğu iddiası gelir. Biz bu çalışmada Taberî’den (310/922) İbn Kesir’e (774/1372) kadar gelen gelenekte neler söylendiği ve müfessirlerin tartışmada nasıl bir tavır aldıklarını ortaya koymaya çalıştık ve İbn Kesir’in yaklaşımını ve kendinden sonra gelen müfessirlerden Âlûsî ‘nin (1854) benzer yaklaşımlarını inceledik. Zebih konusunda açıkça İshak ismini dile getiren, Kitab-ı Mukaddes (Tekvin:22/1-2) ifadelerine de atıfta bulunduğumuz bu çalışmada Tefsir geleneğinde rivayetler ve Kur’an ayetlerinin karşılaştırılması ile sonuca ulaşmaya çalışan geleneksel müfessirlerin aksine İbn Kesir ve Âlûsî’nin tartışmaya, ilgili Tevrat ifadelerinin eleştirisi ile katkıda bulunduğunu gösterdik.
The issue of dhabih takes place in the Bible Genesis: 22.1-2 and in the Qur’an Saffat 37:99-113. Although the Bible is quite clear about the identity of dhabih, in Islamic sources it is disputable which son was dbabih: Ismail or Ishaq. The traditional Muslim view supports the idea that Ismail was Ibrahim’s dhabih son. However not all classical muslim sources are supportive of this theory. Tabari, Qurtubi and some other later sources insists on the theory that Ishaq was the dhabih son of Ibrahim. Ibn Kathir (774/1372) in his Tefsirü’l-Kur’ani’l-Azim on the other hand accused the followers of this view, of following the Israiliyyat and claims that Ismail was the dhabih. When comes to elaborate the idea and evidences, he not only uses the Qur’an and Hadith but also refers the Biblical version of the story in Genesis of Old Testament. There are significant points in Ibn Kathir’s discussion. Ibn Kathir refers to the Bible directly and applied his own literary critique to the relevant Biblical passages. However he discusses the Biblical phrases in their Arabic form not Hebrew, Syriac or Aramaic. Âlûsî is also referred in this article as he shows a parallel approach to Ibn Kathir’s.