Makale özeti ve diğer detaylar.
Antik Grek kültürünün en önemli özelliklerinden biri de yaşama verdiği değerdir. Hayata bağlanış ve yaşama tutkusu; çağ insanını, ölümsüzlük arayışına itmiştir. Genellikle, Eski Yunanlı’nın insan olmaya verdiği değerin bir yansıması olarak düşünülen antropomorf (insan biçimli) tanrılar düşüncesinin, çağ insanının tanrıyla benzer yani ölümsüz olma arzusunu yansıttığı da şüphe götürmez. Bu düşünüş biçimi, günlük hayatta, yalnız sanat ve düşünce ürünlerinde karşımıza çıkmaz. Dinsel pratikte de insanın ölümsüzlük arayışını görüyoruz: Demeter onuruna Eleusis’te Miken Çağı’ndan beri düzenlenen ve bir efsaneyle bağlantılı arınma törenlerinde. Ölümsüzlük arayışı; burada, ölüm sonrası yaşanacak mutlu bir öte dünya umudu biçiminde karşımıza çıkıyor.
One of the most considerable characteristics of Ancient Greek culture is; the value she gives to life. Bounding to life and passion for living forced the Greek to look for immortality. It is generally thought that the antropormorphic god fact of Greek culture reflects the ordinary Greek’s thought on the value of being human. But it also reflects the wish of being god-alike and so immortal. In daily life, this way of thinking is seen not only in art and thought but also in religious practices: In the initiation rituals in the honour of goddess Demeter in Eleusis since the Mycenian times. Searching for immortality through these rituals which are connected with a legend appears as a wish to live happily in the next world.