Makale özeti ve diğer detaylar.
Sanatkârlara maddî ve manevî yönleriyle bir bütün olarak bakılmalıdır. Bir metni anlamak ve çözümlemek için metindeki bulgular her zaman yeterli olmayabilir. Bu nedenle, Tanzimat devri şairlerinden Recâizâde Mahmûd Ekrem örneğinde olduğu gibi, sanatkârın ya da şairin yaşamı, sanat anlayışı ve eserlerinin de bilinmesi gerekir. Maddesiyle asıl mayası olan toprağa, manası ile kendine ruh üfüren Rabb’ına bağlı olan çoğu sanatkâr, her iki cephesini yansıtır biçimde eserler kaleme almıştır. Bu makalede, önce, şairin kısaca sanatı ve dinî şiirleri hakkında bilgi verilmiş, sonra na’t tahlil edilmiş ve yorumlanmıştır. Amaç, mazi ile hal arasında bir bağ kurmaktır.
Artists should be taken into consideration from all perspectives, material and psychological. Findings and clues from a text may not necessarily be sufficient for understanding and analyzing it. Therefore, as in the case of Recaizade Mahmud Ekrem, a poet from the Tanzimat era, it is necessary to know the life of the artist or the poet, his/her artistic view, and his/her other works of art as well. Most artists, who are bounded to earth materialistically and to God, who gave them souls, spiritually, have composed works of arts that reflect both aspects. In this article, concise information on the art and religious poems of the poet was given, and then the naat was analyzed and interpreted. The purpose is to establish a connection between past and now.