Makale özeti ve diğer detaylar.
Learner autonomy emerges as the result of many methodological innovations in second/foreign language teaching over the last dec ades, especially in communicative language teaching and learner-centered approaches. As the learner has become the center of the foreign language teaching, autonomy has been attributed to the learner as one of the essential capabilities that a learner should have. Learners are the ones who are in charge of learning. To motivate learners in language education can happen only if the learners can learn on their own as well as the cooperation with teachers and their peers. Thus learner autonomy as applied to language learning means students’ taking more control over and having more responsibility for their own language learning process. However, while discussing and implementing this new point of view in language teaching, there has occured some misconceptions and points that need to be shed light on. This study tries to enlighten some misunderstandings about learner autonomy by referring related terms and issues. Therefore, it is also recommended that while discussing and/or implementing ‘learner autonomy’ in second/foreign language teaching, one should be attentive with the concept of autonomy and how it can used and fostered within foreign language teaching. The study also proposes a process which includes the necessary phases to foster autonomy in language teaching through disregarding the stated misconceptions.
Öğrenen özerkliği, son yıllarda ikinci/yabancı dil öğretiminde, özellikle iletişimsel dil öğretimi ve öğrenci merkezli yaklaşımlarındaki, birçok yöntembilimsel yeniliklerin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Öğrenenin, yabancı dil eğitiminin merkezinde olması nedeniyle, özerklik öğrenenin sahip olması gereken asıl özelliklerden birisi haline gelmiştir. Öğrenciler, öğrenmeden sorumlu olan kişilerdir. Öğrenenleri dil eğitiminde motive etmek ancak kendi başlarına öğrenmeleri ve öğretmen ve akran işbirliği ile gerçekleşebilir. Sonuç olarak, öğrenen özerkliği dil öğrenimine uygulandığında, öğrencilerin kendi dil öğrenme süreçleriyle ilgili daha fazla sorumluluk ve kontrol sahibi olmaları anlamına gelmektedir. Ancak, dil eğitimindeki bu yeni bakış açısını tartışırken ve uygularken, açıklanması gereken bazı yanlış kavramlar ve hususlar da ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma, ilgili terim ya da konulara da değinerek öğrenen özerkliği hakkındaki yanlış anlamalara açıklık getirmeye çalışmaktadır. Sonuç olarak, ikinci/yabancı dil öğretiminde “öğrenen özerkliği”ni tartışırken ve/ve ya uygularken, özerklik kavramına ve yabancı dil eğitiminde nasıl geliştirileceği konusunda dikkat edilmesi gerektiğiyle ilgili de öneri de bulunulmaktadır. Çalışma, ayrıca belirtilen yanlış kavramları dikkate almadan dil eğitiminde özerkliği güçlendirmek için gerekli aşamaları içeren bir süreci de öneri olarak sunmaktadır.