Makale özeti ve diğer detaylar.
Aşk, vecd ve hakikat dervişi Şems-i Tebrizî, özgürlüğünden kolay taviz vermeyen aynı zamanda keskin bir zeka, insanları iyi tanıyan bir bilge ve şöhretten kaçan bir sufîdir. Şems olmasaydı, Mevlânâ belki de dar bir coğrafyada tanınıp bilinecekti. Gerçi Mevlânâ’yla görüşmeseydi, onu da kimse tanımayacaktı. Her ne kadar Mevlânâ, başlangıçta Şems’e karşı bir derviş gibi davranmışsa da aralarındaki ilişki, bir dervişle şeyh arasındaki yahut bir şakirtle üstat arasındaki ilişkiyi akla getirmez. Bu bağlantı, iki dostun zaman zaman rollerini değiştirdikleri bir muhabbet şeklinde tezahür eder. Tebrizli Şems, Mevlânâ’yı ateşlemiş, fakat öyle bir infilâk karşısında kalmıştı ki onun alevleri içinde kendisi de yanmıştı. Aslında Şems-i Tebrizî’nin gelişi, Mevlânâ’nın kendine gelişini, kendi kendini buluşunu doğurmuştur. Mevlânâ, kaybolan Şems’i kendi ruh ve bedeninde bulmaktadır. Şems, Mevlânâ’ya salt aklın, rasyonalizmin zincirinden kurtulmanın formülünü vermiştir. Mevlânâ, Şems’le tanıştıktan sonra aşkından coşan ve kaynayan okyanus halini almıştır. Onlar, şeyhlik, mürşitlik, halifelik, müritlik makamlarının daha da ötelerini aşarak birbirlerine ayna oldular.
Shams al-Tabrizî is a darwish of love ecstasy and truth. He is a sufî who does not make a concession from his freedom and is also sharp-witted and a wise-man. He knows people very well and gets away from reputation. If Shams had not lived, Mawlânâ might have been known in an narrow geographical area. But if he had not meet Mawlânâ, no one would have known him. Althought Mawlânâ treated him as a darwish at the beginnig, the relation between them is not like a relation between a darwish and a shaik or between a teacher and his pupil. This relation appears in a form of love between two friends even though they changes their roles from time to time. Shams al-Tabrizî set Mawlânâ on fire, but himself burned in the flames of this fire. In fact, coming of Shams al-Tabrîzî caused Mawlânâ to regain his conciousness and to find himself. Mawlânâ found the lost Shams in his soul and body. Shams gave Mawlânâ the formula of saving himself from the chain of absolute reason, of rationalism. After meeting Shams, Mawlânâ became an ocean boiling with love. They have been a mirror to each other by going beyond the positions of sheikdow, guideness, caliphate and discipleship.