Makale özeti ve diğer detaylar.
Mehmet Sıtkı Akozan (1890-), Edebiyatımızda unutulmuş bir şairdir. Küllükname isimli eseriyle tanınan bir şairdir. Biyografisi, belli başlı kaynaklara girmemiştir. Dîvânçe-i Şinâver adlı mizahî-eleştirel şiirlerinin yer aldığı kitabı Osmanlı alfabesiyle basılmıştır ve yeni harflere aktarılmamıştır. Akozan, dönemin mizah gazetelerinde yazdığı manzum parçaları bu eserinde bir araya getirmiştir. Dîvânçe-i Şinâver Cemiyet Kütüphanesi yayını olarak 1330/1914’te İstanbul’da basılmıştır. Yayınevi, Dîvânçe’yi “Kütübhane-i Mizâhdan” başlıklı bir diziye dâhil etmiştir. Dîvânçe’de yer alan üç mektubunda 1910’lu yılların yeni şiir anlayışlarına sâlik olan genç şairleri ve özellikle Edebiyat-ı Cedîde ve Fecr-i Âtîcileri hedef alan ifadelere yer verir. Burada üslûp çoğu zaman mizah yoluyla aşağılama edasına bürünür.
Mehmet Sitki Akozan (1890 - ) is a forgotten poet in our literature. He is a poet known with his work named Kullukname. His biography is not included in some leading resources. His book named Dîvânçe-i Şinâver, which includes humorous – critical poems, was published with Ottoman alphabet and not transferred into new letters. Akozan has brought together his poetical pieces which he published in the humor newspapers of his period, in this work. Dîvânçe-i Şinâver was published in Istanbul in 1330/1914 as a publication of Cemiyet Library. The published has included Dîvânçe in a series titled “Kütübhane-i Mizâhdan” In his three letters included in Dîvânçe, he included some expressions targeting the young poets who tend for the new understanding of poetry of 1910s, in particular the members of Edebiyat-ı Cedîde and Fecr-i Âtî. The style here is mainly a way of insulting through humor.