Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu makalede Medine vesikasının İslam hukuku açısından kaynak değeri incelenmektedir. Tarih kitaplarında vesikanın Medine’de yerleşik Müslüman, Yahudi ve müşrikler arasında yapılan bir antlaşma olduğu kaydedilmektedir. Gayrimüslimlerle yapılan antlaşmalar ise İslam hukukunda geçici ve ebedi olmak üzere iki grupta tasnif edilmektedir. Bu tasnifte Medine vesikası zimmet hukukundan farklı mütalaa edilmekte ve geçici antlaşma grubunda değerlendirilmektedir. Vesikanın geçici antlaşma olarak nitelenmesi önemsizliğini ima etmez. Vesikanın halen de baki olan ruhu farklı ırktan ve inançtan insanlarla barış içerisinde bir arada yaşama olarak özetlenebilir.
This article analyzes Constitution of Medina according to the principles of Islamic law. In historiographic works, the Constitution of Medina is recorded as a treaty among the Muslims, Jews, and polytheists. According to Islamic law, treaties that are made with non-Muslims are classified in two categories as temporary and permanent. In this classification, the Constitution of Medina is considered separate from the law of debts, and it is placed among the temporary treaties. The fact that the Constitution is considered a temporary treaty does not imply that it is insignificant. The spirit of the Constitution that continues to exist today can be summarized as living in peace with people from different races and faith groups.