Makale özeti ve diğer detaylar.
Kitap ve makalelerin yanısıra tutanak ve belgelerden de yararlanılarak yazılan bu makalede, Lozan Antlaşması sonrası Türkiye’nin 1923-1930 yılları arası dış politikası incelenerek, dönemin dış diplomasisi ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bahsi geçen dönemde Türk-Dış Politikasının temel hedefi bağımsızlıktan hiçbir şekilde ödün vermemek olmuştur. Bu dönemde Türk-Dış Politikasını meşgul eden dış sorunlar olan Lozan Konferası’nda halledilememiş konular ile konferansta çözüme kavuşturulmuş ancak uygulama aşamasında çıkan sorunlar “ulusal çıkarlara uygun” biçimde çözülmeye çalışılmıştır. Bunlar, İngiltere ile Musul sorunu, Fransa ile borçlar ve Suriye sınırı, Yunanistan ile Ahali Mübadelesi olarak ifade edilebilir. Bu meselelerden Musul hariç diğerleri Türkiye’nin istediği biçimde sonuçlanmıştır. Böylece, 1930’lu yıllara gelindiğinde Türkiye dış meselelerini büyük ölçüde çözümlemiş ve uluslararası politikada daha aktif bir rol oynamaya başlamıştır
In this article, in which minutes and documents as well as books and articles related to the topic under study were examined, Turkish foreign policy between 1923-1930 after Lozan Treaty was scrutinized and the foreign diplomacy of this period was analyzed in detail. In the mentioned period the fundamental aim of the Turkish foreign policy was not to make any concessions for the sake of independence. In this era the unsolved foreign problems occupying the Turkish foreign policy and the ones that were solved in Lozan Conference but occurred in the application phase were tried to be solved for the “national benefits.” These can be stated as the problems of England and Musul, the loans to France, the Syrian border, and the Public Exchange with Greece. Of these problems except for Musul, the others resulted in such a way that Turkey wished. As a result, Turkey solved her foreign problems to a great extend and started to take an active role in the international policy in 1930s.