Makale özeti ve diğer detaylar.
Kur’ân’a göre, mâruf (iyilik)’u emretme, münker (kötülük)’i yasaklama, peygamberlerin gönderiliş gâyelerinden biri olup Müslümanların da en önemli görevleri arasında yer almaktadır. Kur’ân’daki bu prensip, insanların tüm hayatlarını ilgilendiren bir kapsama sahiptir. Bu ilâhî prensiple, insanların iki dünyada mutlu olmalarını hedeflenmiştir. Bu prensibin uygulanması sayesinde insanların hakları korunmuş ve toplumda huzur ve düzen sağlanmış olur. Bu prensibin gereğinin yerine getirilmemesi ise, hakların ihlâline ve insanlığın büyük sıkıntılara düşmesine sebep olacaktır. Mârufu emretme prensibinin iyi anlaşılması, İslâm’ın, baskıcı ve insana özgürlük alanı bırakmayan bir din olduğu şeklindeki düşüncelerin yanlışlığını ortaya koymada da son derece önemlidir.
Enjoining just and forbidding evil are the aim of sending of prophets and one of the most important duties of Muslims. This principle of Qur’ân covers all life of human. The happiness of human is aimed by this principle. The rights of human are maintained and the tranquility and order in society are ensured by means of fulfilling this principle. The negletting this principle causes detriments of rights and gets the humanity into great troubles. The well understanding the enjoining just is most important for exposing the error of the thesisses that claim that İslâm is a repressing religion and it does not provide a realm for human freedom.