Makale özeti ve diğer detaylar.
Tarih boyunca insanları düşünmeye sevk eden en önemli husus yaratıcılarını tanımadır. Allah ile insan arasındaki diyalogda kullanılan vahiy metinlerinin anlaşılması hususu da bir başka güçlüğü barındırmaktadır. Her türlü algılamaların dışında olan Allah’ı tanıma ve onu ifade etmede insan zorunlu olarak kendi algı dünyasından hareket etmektedir. Kelam ilminde bu husus, bilinenden hareketle bilinmeyeni anlama şeklinde ifade edilen “Kıyâsu’l-Gâib ‘Ala’ş-Şâhid” yöntemidir. Bu çalışmada Kelam ilminde bu konunun nasıl işlendiği ele alınmıştır.
Throughout history, the urge to know the Creator has driven human beings to meditate. Understandability of the revelation texts which are used in the dialogue between God and human beings represents another difficulty. In knowing and expressing God, who is unperceivable, human beings necessarily commence from their own perceptions. In Islamic thought, this method is called Comparison of the Unknown with the Known. This study examines how this method is employed in the Islamic thought.