Makale özeti ve diğer detaylar.
Kur’ân’a göre bazı alanlar vardır ki onların mahiyeti sadece Allah tarafından bilinir; bu yüzden onlar varlıklar için bir sırdır (mugayyebâttır). Kur’ân, inanıp sâlih amel işleyenlerin cennetle ödüllendirileceğini haber vermektedir. Bazı hadisler ise, on sahabinin hayatlarında cennetle müjdelendiklerini haber vermektedir. Daha sonra ashabın biyografisini yazan bazı müellifler onları bazı sınıflara ayırmışlar ve on sahabiyi “Cennetle Müjdelenen/Aşere-i Mübeşşere” şeklinde isimlendirmişlerdir. Bazı kişilerin ismen cennetle müjdelenmiş olduklarının bildirilmesi Kelâmî açıdan problematiktir. Çünkü âhiretin mahiyeti ile ilgili tüm bilgiler sadece Allah’a âittir. Bu yüzden biz, bu konuyu Kur’ân-ı Kerim ve hadislere müracaat ederek değerlendirdik.
According to glorious Qur’an there are some spaces that their essences are known only by God, so they are secrets for creatures (mugayyebat). Also the essences of Hell and Paradise are in the mids of mentioned space belonging to God. The Glorious Qur’an announces that whoever believe and work rightousness will be rewarded with Paradise. It is seen that some Prophetic traditions make known that ten Companions were given glad tiding with Paradise while they were alive by Prophet Muhammed. Some subsequent authors who wrote out the biographies of Companions classified them into some categories and called the mentioned above Companions as Ten Given the good tidings of Paradise/Ashara Mubashira. It is theoligaly problematic to promise some person Paradise by name. Because all knowledges about essence of hereafter mere belong to God. In this respect this mentioned subject must be investigated. So we have ascertained this subject referring to glorious Qur’an and Prophetic traditions