Makale özeti ve diğer detaylar.
İslam hukukunda kısas, Allah hakkı bulunmakla beraber, kul hakkı galip olan bir hakkın ihlali karşılığı olarak değerlendirilir. İslam muhakeme hukukunda yargılama sonucu kısas suçunun sabitliğine hükmedilirse, maktulün yakın akrabaları (veliyyüddem), kısas talebi veya kan bedeli talebi (diyet), hatta kan bedelinin de affedilmesi konusunda tercih hakkına sahiptir. Mahkemede katilin kısasla cezalandırılmasına hükmedilirse, infaz ilgili kamu otoritesi tarafından yerine getirilir. İslam ceza hukukunda kısasın kılıçla infazıyla ilgili hadisin özü, katile daha az acı verme ve ölümü kolaylaştırma prensibi olarak değerlendirilirse, aynı amaca matuf farklı yöntemlerin uygulanmasında şer'î bir engelin bulunmadığı söylenebilir.
In Islamic law, the Law of Retaliation (qısas), in addition to encompassing the rights of God, is assessed in response to of violation of a right where the rights of an individual prevail. In case of an indictment in the Islamic judicial system in regards to such a violation, the near kin (family, relatives) of the victim have to right to claim for retaliation, blood money (diya) or are free to forgive the murderer. If the court rules for the punishment of the murderer, execution is carried out by the relevant public authority. If the essence of the hadith pertaining to the execution by the sword in Islamic criminal law is evaluated in the light of principle of inflicting the least pain on the murderer or casing their death, it can be said that there is no legal obstacle to the implementation of diverse means that serve the same ends.