Makale özeti ve diğer detaylar.
İrade her türlü hukuki işlemin temeli olmakla birlikte dışa yansıtıldıktan sonra hukuki bir değer taşır. İçteki iradeyi dışa yansıtırken kullanılan kipler hukuki işlem iradesine aynı kesinlik ve aynı açıklıkta delalet etmezler. Di’li geçmiş, iradeyi en kesin ve en açık biçimde yansıtan kip olduğu için İslam hukukçuları tarafından tercih etmiştir. Fıkıh kaynaklarında iradenin göstergesi olduğunda şüphe bulunmayan diğer kiplerle de hukuki işlem meydana getirilebileceği belirtilmiştir.
Dil, bir toplumun ortak malıdır. Bu sebeple hangi kiple irade beyan edilirse hukuki işleme varlık kazandıracağı örfe bakılarak belirlenmelidir. Çünkü Kitap ve Sünnet’te irade beyan edilirken belirli bir kip kullanmayı zorunlu kılan herhangi bir nass yoktur. İslam hukukuna göre hakkında nass bulunmayan konularda örf hüküm kaynaklarından biridir.
Will is the basis of any legal action, and has a value after it is expressed. The modes employed in expressing the inner will to not signify the legal action mode with the same certainty and clarity. Since the definite past tense is the mode in which will is reflected in the most certain and clearest form, it is preferred by the Islamic jurists. In the fiqh resources, it is stated that it is possible to perform a legal action through other modes which undoubtedly signify will.
Language is a common property of a society. Therefore, customs (örf) should be consulted in determining which modes are used to express the will should form the basis of a legal action. Indeed, Koran or Sunnah does not contain any nass (Koranic rule) requiring the usage of a certain mode in expressing will. According to the canons of Islamic law, customs is one of means of judgment when there is no nass on the subject.