Makale özeti ve diğer detaylar.
Burada, önce, holografik paradigmanın, “Evren bir hologramdır” savı, bu savı desteklediği iddia edilen Doğu mistisizmi ve kuantum mekaniğinin gerçeklik anlayışı, zihin felsefesi bağlamında ele alınarak, böyle bir iddianın doğru olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, söz konusu tezin, fiziksel gerçekliği zihinsel imgelere indirgeyerek, indirgemeci, tek taraflı, tutarsız, sağduyuyu ikna edebilecek bir yapıdan uzak, gerçekliği olmayan ve bütünüyle “sanal” veya “zihinsel görüngüler” diyebileceğimiz bir realite anlayışı sunduğu vurgulanmıştır. Son olarak da, holografik tezin beraberinde getirdiği (felsefi, bilimsel ve mantıksal v.s.) sorunlar, bunlara ilişkin tenkit ve tahliller yanında, “gerçekliğin dokusu” ve mahiyeti hakkında genel bir değerlendirme yapılarak, “yeni” bir gerçeklik anlayışının gerekliliğine işaret edilmiştir.
In this article, the contention “Universe is a hologram” of the holographic paradigm, and the east mysticism and quantum mechanics which are alleged to support this contention are studied in terms of philosophy of mind and it is stated that this contention is incorrect. In addition, it is emphasized that the contention in question, reducing the physical reality to the mental images, presents an understanding of reality which is reductionistic, one-sided, incoherent, far away from being able to persuade common sense, lacking reality and something one can claim to be completely “imaginary” and “mental imaginations”. Lastly, beside the criticism and analysis on problems (philosophical, scientific, and logical etc.), giving a general evaluation of the nature and “fabric of reality”, the necessity of a “new” understanding of reality is pointed out.