Makale özeti ve diğer detaylar.
Şiî batıni bir mezhep olarak İslam kültür ve siyasi tarihinde son derece önemli bir rol oynamasına rağmen, dini/mezhebi veya siyasi birtakım mülahazalarla, tarihî ve nazari açıdan son derece çarpıtılarak takdim edilen İsmaililik, bu anlamda ilmi çalışmalarda hak ettiği yeri alamamıştır. Dahası çalışmalarda ortaya konan yaklaşım bu mezhebi, tarihsel gerçekliği çerçevesinde sağlıklı bir şekilde anlamak bir tarafa, büyük oranda tarihin tahrif edilmesi şeklinde tezahür etmiştir. Bu açıdan İsmaili tarihin ve anlayışın mümkün mertebe kendi orijinal kaynaklarına dayanılarak ortaya konması bir zorunluluktur. Bu manada, ülkemizde son dönemde birtakım çalışmalar yapılmışsa da, bu hususta hâlâ büyük bir bilgi boşluğu mevcuttur. Bu makale söz konusu boşluğu doldurma anlamında, bir nebze de olsa, katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Despite their long history and cultural and political contributions to Islamic civilization, nevertheless, Ismailis were up to recently one of the least understood Muslim sects. Due to some denominational reasons, they were not given the deserved place in the scholarly works, and have been presented in an extremely distorted form, thus deforming the historical facts. And this does not allow the student of Ismailism to understand it properly in various aspects, primarily in historical and theoretical points. It is at least just because of this fact that Ismailism must be studied, particularly, by utilizing its original works. In this sense, due to lack of studies of this Shiite sect, there are still large gaps in our knowledge of it. Therefore, this article aims to make, even though a little bit, a contribution to fill up this lack of information.