Makale özeti ve diğer detaylar.
Alimlere göre bir bilginin 'ilim' sayılabilmesi için, konu (mevzu), mesele (mesail) ve ilkelere (mebadi) sahip olması şarttır. Özü itibariyle maddî değil, manevi duyulara dayandığı için tasavvufî bilginin, belirli ilkelere bağlanıp bağlanamayacağı tartışma konusu olmuştur. Dâvud Kayserî, bu bilginin belli kaidelere dayandığını söyleyen sûfîlerden biridir. Ona göre tasavvuf tıpkı diğer ilimler gibi, konu, mesele ve ilkelere sahip bir ilimdir. Bu ilmin konusu Zât-ı İlâhî, meseleleri ilâhi isimler, Zât'tan sudûr ve O'na geri dönüşün keyfiyeti, ilkeleri ise sûfîlerin kullandığı özel ıstılahlardır
According to the scholars, to consider an information as a knowledge, it must have some certain principles and objectives. It has been a matter of discussion, whether sufistic knowledge can be based on some particular principles or not as it is, in essence, based on spiritual senses rather than materialistic ones. Dâvud Kayserî is one of the sufists who claimed that this knowledge was based on some certain principles. According to him, sufism is a wisdom (ilim) which has subjects (mevzu), matters (mesail) and principles (mebadi) like others. The subject of this wisdom (ilim) accounts for Zat-ı İlahi, its matters are his attributes, creation and return to Him and its principles are special terminologies that the sufis use.