Makale özeti ve diğer detaylar.
Bir entelektüel olarak Ahmed Midhat ismi, son dönem Osmanlı entelijansiyasından ciddi bir kopuşu temsil eder. Zira Ahmed Midhat Efendi, Tanzimat Dönemi’nden beri devlet adamlarınca ve aydınlarca üzerinde yoğun bir düşünsel mesai harcanan “bu devlet nasıl kurtulur?” sorusunu aşabilmiştir. Batılı anlamda felsefi düşünüşü ilk kez kavrayan ve Batının bilimsel ve felsefi sorunsalları üzerine kafa yoran bir düşünür olma özelliği gösteren Midhat, renkli ve değişken bir fikir dünyasına sahip olmuştur. Bu yazı kapsamında, Ahmet Midhat Efendi’nin fikirleri, gazetecilik hayatı, bilimsel ve felsefi yazıları ile dönemin bilimsel tartışmalarında bulunduğu noktanın önemi üzerine genel bir değerlendirmeye gidilecektir.
As an intelletual, Ahmed Midhat represents an important breaking point from the Ottoman intelligentsia. Forasmuch, Ahmed Midhat Efendi managed to overcome the question of “how can be this empire led to the salvation?”. It was a contemplated question since Tanzimat Era. Midhat, as the very first intellectual who perceived the Western philosophy and its scienticif and philosophical problems, had a colorful and unsteady frame of mind. In this article, Ahmed Midhat Efendi’s thoughts, journalism, scientific and philosophical articles and his place in the scienticif debates will be assessed.