Makale özeti ve diğer detaylar.
Son yıllarda, akademik çevrelerde bilişim teknolojileri konusunda, kimi zaman aşırı iyimserlik rüzgarlarının estiği, bilişim ve teknoloji kavramlarının modern birer ütopya haline dönüştürüldüğü gözlemlenmektedir. Bilginin üretilmesi, işlenmesi, saklanması ve dağıtılmasındaki uluslar arası eşitsizliğin göz önüne alınmadığı bu yaklaşım, varolan gerçekliğe aykırı ve fazlasıyla teknoloji odaklı bir bakış açısını içermektedir.
Çalışmada, ülkeler ve bölgeler arasında bilişim teknolojileri alanındaki dengesizlikler çözümlenmeden, söz konusu teknolojilerin, demokratik bir sanal toplum, bilgiye sahip olmada eşit fırsatlar ve kısacası yeni ve daha iyi bir dünya yaratmalarının beklenilmesinin yanıltıcı olduğu üzerinde durulmaktadır.
In recent years, it has been observed that concepts of informatics and technology in academic circles, upon which optimistic winds blow from time to time, have turned into modern utopias. This approach in which international inequality in producing, processing, storing and disseminating knowledge hasn’t been taken into consideration involves a point of view in which technology is over stressed and is incongruous with the present reality.
This sudy stresses on the fact that it would be misleading to create a democratic cyber society with equal opportunities in possessing the knowledge, in short, in creating a better world, unless we solve the inequality in the field of information technologies among countries and regions.