Makale özeti ve diğer detaylar.
Son iki yüzyıllık bir süreci içerisine alan Batılılaşma problemi, Türk devlet ve toplumunu modernleşme yolunda siyasî ve sosyo-kültürel açıdan en çok etkileyen bir olgudur. 18. yüzyılda başlayan yenileşme olgusu, üzerindeki tartışmanın günümüzde dahi bitmediği bir fikir çatışmasına neden olmuştur. II. Meşrutiyet’in ilan edildiği 1908’de yayın hayatına başlayan Sebilürreşad Dergisi, 1965’e kadar uzanan bir fikir hayatı yaşamıştır. Derginin II. Meşrutiyet, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemlerini yaşamış olması adeta 20. yüzyıldaki Türk fikir hayatının bir laboratuarı gibi değerlendirilmesini mümkün kılmaktadır. Sebilürreşad, tüm yayın dönemlerinde İslâmcı bir yayın politikası takip etmiştir. Özellikle Batılılaşma hareketlerinde Avrupa toplumlarının taklit edilmemesi gerektiğini vurgularken, millî değerlere sahip çıkmanın önemi üzerinde durmuştur. Sebilürreşad, İslâmcılığı fikir olarak işleyerek İslâm’ın kişi ve toplum hayatını kuşatabilecek bir sistem olduğu tezini ileri sürmüştür. Bu durum İslâmcılık akımının Batı medeniyetine karşı siyasî, sosyal ve kültürel olarak alternatif çözüm üreten bir sistem olduğu iddiasını taşımaktadır.
During the period of last two centuries, Westernization is one of the most effective phenomena which influenced Turkish State and Society in terms of politics and socio-cultural life. This modernization movement starting in the eighteenth century caused an intellectual quarrel up to now. Actually, Sebilurresad had lived a very wealthy intellectual life from the time of the second Constitutional period in 1908 up to 1965. Our well known periodical is considered as a laboratory of the Turkish intellectual life because of its publication period containing the Constitution, the Balkan Wars, the First World War and the Republic. During this long period of publication, Sebilurresad had kept going its Islamic point of view. In terms of westernization it emphasized not to imitate European society unconsciously, besides insisting on the protection of the national values. With this mind, it reacted strongly against all the movements conflicting national and Islamic principles. According to it, Islam had the capacity to surround individual’s personal and social life.