Makale özeti ve diğer detaylar.
Sanatçıların iç dünyalarını ifade etmek için kullandıkları masalsı anlatım; onların kendi düşlerinde kendi dünyalarını yaratma, bir diğer anlamda bir çeşit düş kurma oyunu oynamaları, ya da düşsel bir yolculuğa çıkmaları olarak yorumlanabilmektedir. Bu düş oyununun veya yolculuğunun izleri; ilgi çekici farklı fırça vuruşlarından, seçilen renklerden, ele alınan konulardan, resimlere verilen isimlerden anlaşılmaktadır. Aslında hemen tüm sanatçılarda masalsı bir anlatımın varlığından söz etmek mümkündür. Ancak, her sanatçının bu anlatımı bir üslup olarak benimsemediği de görülmekte ve masalsı anlatımı bir üslup olarak tüm yaşamı boyunca devam ettirdiği düşünülen sanatçıları incelemek önem kazanmaktadır. Birey kavramının ön plana çıkmasına bağlı olarak, 1950 sonrası Türk resminde masalsı anlatımı üslup edinen, doğanın görünen biçiminden uzaklaşarak hayal gücünü, hikâyelerini, yaşanmışlıklarını eserine katan; Cihat Burak, Nuri Abaç ve Burhan Uygur’a ait çalışmalar incelenmektedir.
Epic expression, used by artists to depict their own inner worlds, may be interpreted as a manner of creating their own worlds inside their dreams, in a way, playing some kind of dreaming game or embarking upon a dream journey. Traces of such dream game or journey can be gathered from the interesting and different brush strokes, chosen colours, subjects handled and names given to paintings. Actually it is possible to mention the presence of an epic expression in almost all artists. However, it is also observed that not every artist embraces such expression as a style, which raises importance to study artists thought to have adopted epic expression as a style for their lifetimes. Works of art belonging to Cihat Burak, Nuri Abaç and Burhan Uygur are discussed within the context of this study; who have adopted epic expression as a style after 1950, with the concept of individuality beginning to stand out, who have distanced themselves from the observed form of nature and included imagination, their stories and experiences into their works.