Makale özeti ve diğer detaylar.
The 1980’s are considered to be the era in which the Turkish education system reflected on the scientific aspect of creative drama and research became intensive. Creative drama started to take its place in the system as a method of teaching, a branch of learning, and an aesthetic art form and become a class taught not only in private schools or institutions, but has become a mandatory class in state primary schools as well. YÖK (the Higher Education Council) has started a new initiative “The Reconstruction of Education Faculties “Preschool Drama” and “Primary School Drama” courses have become mandatory lessons for teacher training. This is considered to be an important point that the Turkish education system has attained.
Türk Eğitim Sistemi’nde 1980li yıllar, araştırmaların yoğun olarak yapıldığı ve yaratıcı dramanın bilimsel yönünün yansıdığı dönem olarak kabul edilir. Yaratıcı drama; bir öğretim yöntemi, öğrenme yolu ve estetik bir sanat formu olarak eğitim sisteminde yerini almaya başlamıştır. Yaratıcı drama yalnızca özel okul ya da kurumlarda bir ders değil; aynı zamanda devlet okullarında da seçimlik de olsa yer bulabilmektedir. YÖK (1997), Eğitim Fakültelerinin yeniden yapılanması kapsamında bir girişimde bulunmuş ve “Okul Öncesi, Sınıf Öğretmenliği ile Sosyal Bilgiler Öğretmenliği programlarında zorunlu bir ders olarak yer vermiştir. Bu durum, Türk Eğitim Sistemi’nde önemli bir nokta olarak görülmektedir. Bu doğrultuda bu çalışmada, yaratıcı dramanın Türk Eğitim Sistemi’ndeki tarihsel gelişim süreci incelenmiştir.