Makale özeti ve diğer detaylar.
The preparedness of children in our country for primary education is performed based on the calendar age. With the changing system, children turning 66 months old begin primary school. However, in addition to the calendar age of the child, it is necessary for them to reach a certain level of maturity in terms of physical, social, emotional, cognitive, and self care areas. In such a case, it can be observed that some children begin primary school at earlier ages and without benefitting from preschool education. The child encountering new conditions in the transition from home or preschool to primary school can experience problems in adapting to the primary school curriculum and its implementation. For this reason, instead of directly starting off with an area of teaching such as reading and writing activities in the 1st grade, for the purpose of having them start off such activities in a sound manner, it is important that education and teaching is presented by means of blended activities. In line with this, in the primary school 1st grade curriculum that has been renewed, activities have been organized under the scope of “orientation and preparation activities” covering a period of twelve weeks. The attainments that these activities serve have not been specified in the renewed primary school curriculum in a clear and detailed manner. Primarily, in this study, by taking into account the attainments of the old curriculum prepared for 1st grade children and children that are 66 to 72 months old, attainments have been determined for the mathematics and social studies courses under the scope of the orientation and preparation activities. Based on this, the purpose of the study is to investigate the orientation and preparation activities of the students and their level of achieving the mathematics and social studies attainments in the curriculum. For the purpose of investigating the status of children that have and have not received preschool education achieving mathematics and social studies attainments in the orientation and preparation process, the “Mathematics and Social Studies Attainments Achievement Scales” was prepared.
Ülkemizde çocukların ilköğretime hazır oluşları, takvim yaşı baz alınarak yapılmaktadır. Değişen sistemle birlikte 66 ayını dolduran çocuklar ilkokula başlamaktadır. Ancak çocuğun takvim yaşının yanı sıra fiziksel, sosyal, duygusal, bilişsel ve özbakım alanları açısından da belirli bir olgunluk düzeyine ulaşması gerekmektedir. Bu durumda bazı çocukların daha küçük yaşlarda ve okul öncesi eğitimden faydalanamadan ilkokula başladıkları görülmektedir. Evden ya da anaokulundan ilköğretime geçişte yeni bir durumla karşılaşan çocuk ilkokul programı ve bunların uygulanmasına uyum sağlamada sorunlar yaşayabilir. Bu sebeple ilkokul 1. sınıfa doğrudan okuma yazma çalışmaları gibi bir öğretim alanı ile başlamak yerine onların bu tür öğretim alanlarına sağlıklı bir başlangıç yapabilmelerini sağlamak için eğitim ve öğretimin harmanlanmış etkinliklerle sunulması önemlidir. Bu doğrultuda yenilenen ilkokul 1. sınıf programında on iki haftalık bir süreyi içeren “uyum ve hazırlık çalışmaları” kapsamında etkinlikler düzenlenmiştir. Bu etkinliklerin hizmet ettiği kazanımlar programda açık ve detaylı bir şekilde belirtilmemiştir. Okul öncesi eğitimi alan ve almayan çocukların bütün gelişim alanları açısından büyük oranda aralarında farklar olduğunu araştırmalar ve gözlemler ortaya koymaktadır. Bu yüzden ülkemizdeki çocukların okul öncesi eğitim alması toplumumuzun ve ülkemizin geleceği açısından oldukça önemlidir. Bireyin ileriki hayatı için de oldukça önem arz etmektedir. Türkiye’de 2012-2013 eğitim-öğretim yılında örgün eğitim kurumları ilkokul, ortaokul ve lise kademeli zorunlu eğitim kurumları olarak düzenlenerek 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim sistemi yerine 12 yıllık kademeli zorunlu eğitim sistemine geçilmiştir (MEB, 2012). Eğitim sisteminde yapılan değişikliklerin bir sonucu olarak ilköğretim 1. Sınıflara getirilen uyum ve hazırlık programı hayat bilgisi ve matematik dersi kazanımlarının gerçekleştirilmesi açısından bir giriş niteliği taşımaktadır. Ancak okul öncesi eğitimi alan çocukların hazır bulunuşlukları ve gelişim düzeyleri almayan çocuklara göre farklılık gösterebilir. Bu farklılık uyum ve hazırlık sürecinde yer alan kazanımların kazandırılmasını olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı okul öncesi eğitim almış olup olmanın uyum ve hazırlık sürecinde yer alan matematik ve hayat bilgisi kazanımlarını kazandırmayı hangi yönde etkilediğini ortaya çıkartmaktır. Bu amaç doğrultusunda aşağıda yer alan sorulara yanıt aranmıştır: 1. Okul öncesi eğitimi alan ve almayan çocukların uyum ve hazırlık dönemindeki matematik kazanımlarını gerçekleştirme düzeyleri arasında farklılık var mıdır? 2. Okul öncesi eğitimi alan ve almayan çocukların uyum ve hazırlık dönemindeki hayat bilgisi kazanımlarını gerçekleştirme düzeyleri arasında farklılık var mıdır?Çalışma grubunu Balıkesir il merkezinde bulunan 40 ilköğretim birinci sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı hazırlanırken 2012 öncesinde uygulanan 1. Sınıf öğretim programı ve 60-72 aylıklar için okul öncesi öğretim programı kazanımları incelenmiştir. Bu kazanımlardan yola çıkılarak “uyum ve hazırlık programı” nda yer alan matematik ve hayat bilgisi etkinliklerine yönelik 32 matematik ve 35 hayat bilgisi kazanımı oluşturulmuştur. Bu kazanımların gerçekleştirilme düzeyini belirlemek amacıyla beşli likert tipinde 2 ölçek hazırlanmıştır. Buna göre ölçeklerdeki derecelendirme “tamamen, genellikle, kararsızım, nadiren ve hiç” şeklinde belirtilmiştir. Ölçekler, okul öncesi eğitimi alan ve almayan öğrencileri bir arada değerlendirmektedir. Güvenilirlik için 35 1. Sınıf öğretmeninin ölçeğe verdikleri yanıtlar değerlendirilerek SPSS 21.0 programında yer alan istatistik analizleri yapılmıştır. Her iki ölçeğin Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı .98 olarak hesaplanmıştır. Bu değerler ölçeklerin güvenilir olduğunu göstermektedir. Ölçeklerin kapsam ve yapı geçerliliği açısından uygun oldukları tespit edilmiştir. Okul öncesi eğitim almış olup olmamanın uyum ve hazırlık sürecinde yer alan matematik ve hayat bilgisi kazanımlarını kazandırmayı hangi yönde etkilediğini ortaya çıkartmak amacıyla yapılan bu çalışmada ölçek geliştirme ihtiyacı duyulmuştur. Bunun nedeni olarak yurt içinde benzer konulu çalışmalarda çocukların değişken olarak başarı puanlarının dikkate alındığı, gözlem formları oluşturulsa dahi geçerlilik ve güvenilirliklerine ilişkin yeterli düzeyde bulguya rastlanmadığı verilebilir. Ayrıca yurt dışı çalışmalarında “uyum ve hazırlık” adı altında bir süreç bulunmadığı ve benzer şekilde başarı puanları kullanarak okul öncesi eğitimin etkisi incelendiği tespit edilmiştir. Bu bağlamda, uyum ve hazırlık sürecinde yer alan matematik ve hayat bilgisi kazanımlarının gerçekleştirilmesi üzerine geçerliliği ve güvenilirliği sağlanmış iki ölçek, daha çok sayıda öğretmene Türkiye’nin farklı bölgelerinde uygulanabilir. Bu araştırmayla ilköğretim okullarının birinci sınıflarındaki okul öncesi eğitim alan öğrencilerle okul öncesi eğitim almayan öğrencilerin “uyum ve hazırlık” sürecinde yer alan matematik ve hayat bilgisi kazanımlarını gerçekleştirmede daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumun okul öncesi eğitimin önemini ortaya koyduğu ve okul öncesi eğitim alan öğrencilerin gelecekteki matematik ve sosyal bilgiler alanlarındaki başarılarını olumlu yönde etkileyebileceğini söylemek mümkündür.