Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Eğitim ve Gelecek Dergisi

Yıl 2013 , Cilt , Sayı 4

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Problems between universities and educational research and development companies at techno centers

Yazar kurumları :
Hacettepe University1
Görüntülenme :
783
DOI :
Özet Türkçe :

Problem Statement: University – industry relationship is one of the issues which have diverse effects on the academicians working there. Purpose of the study: In this study it is aimed at finding out the problems that the owners of the educational research and development companies at the techno centers of the universities have encountered. Method: The qualitative research method was used. Data were collected through interviews and they were analyzed via the content analysis. This analysis provided the codes, main themes and sub-themes. Findings and Results: At the end of this process, in line with the problems, the main themes as following were obtained: ‘not considering the education as one of the fields that research and development can be conducted, synergy brought about by the techno centers in the university setting, the descriptions for the techno centers and their own companies as an organization, sales and marketing, counseling and guidance, the laws and regulations and their implementation, and communication problems faced by the owners of the companies’. Conclusion and Recommendation: This study pointed out that there had been major problems among the parties, which focuses on entrepreneurial university. 

Özet İngilizce :

Problem Durumu: Üniversite-sanayi işbirliği, bilgi çağının getirdiği önemli etkileşimlerden biridir. Üniversiteler, bu işbirliği sayesinde, öncelikle gelir kaynaklarını çeşitlendirmekte, kamu kaynaklarına olan bağımlılıklarını azaltmakta ve öğretim üyeleri, öğrenci ve araştırmacılarına çalışma alanları yaratmaktadır. Ayrıca, toplumsal faydayı gözetmek ve toplumun ihtiyacı olan bilginin üretilmesini sağlamak, üniversitelerin kamu hizmeti veren bir kurum olmasının da getirdiği bir zorunluluktur. Devletin bu işbirliğinden elde ettiği yarar ise, ülke kalkınmasına yapılan katkıdır. Bugün ülkelerin gelişmişlik düzeyinin belirleyicileri teknolojik seviye ve sosyo-ekonomik refah düzeyleridir. Üniversitelerin bu kapsamda çalışabilmesi için yeniden yapılandırılması ve var olan eğitim ve araştırma rollerin, girişimcilik rolüyle harmanlanarak dönüştürülebilmesi gerekmektedir. Bu durum, üniversitelerde girişimci üniversite modelinin ortaya çıkmasına yol açmış ve artık girişimcilik üniversitelerin bir rolü haline gelmiştir.Üçlü sarmal model, günümüzde üniversite-sanayi işbirliğini tüm tarafları ve dinamikleriyle en iyi tanımlayan ve açıklayabilen bir model olarak, yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Bu işbirliğinin en iyi gerçekleştirildiği ve örnek alınan ülkeler olan Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde bu modelin uygulamalarını görmek mümkündür. Türkiye’de 1990’ların sonunda başladığı üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarında bu uygulamaları örnek almaktadır.Günümüzde üniversite, sanayi ve devlet işbirliğini sağlayan aracı örgütlerden biri de teknokentlerdir. Teknokentlerin amacı, teknoloji üretimini sağlamak, üretilen bu teknolojileri uygulama alanına aktarmak ve bu sayede ülkenin sosyal, ekonomik ve teknik bakımdan kalkınmasına hizmet etmektedir. Ülkemizde üniversite- sanayi işbirliği oldukça yeni olmakla birlikte alt yapı çalışmaları 1980’li yıllara kadar dayanmaktadır. Buna rağmen, üniversite-sanayi işbirliği ülkemizdeki üniversiteler için yeni bir yaklaşımdır. Üniversite-sanayi işbirliğinin en önemli adımlarından olan teknokentlerin kurulup işletilmesine ve denetlenmesine olanak sağlayacak yasal düzenleme 6 Haziran 2001 yılında yürürlüğe giren 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası ve 19 Haziran 2002 tarihinde yürürlüğe giren 24790 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’yle yapılmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki 27 teknokent bünyesinde 1451 şirket yer almakta ve bu şirketlerde de 12743 personel çalışmaktadır. Bu araştırmada da, Türkiye’de seçilmiş üniversitelerde üniversiteler ile teknokentler arasındaki ilişkileri çözümleme ve buna dayalı olarak sorunları ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu amaçla da Hacettepe, ODTÜ ve Bilkent teknokentlerindeki eğitim alanında ARGE projesi üreten şirketleri incelenmiştir.

Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın problem cümlesi şöyledir: Hacettepe, Ortadoğu Teknik ve Bilkent Üniversiteleri Teknokentlerindeki eğitim ARGE şirketlerinin yöneticilerine göre; üniversite ile ARGE şirketleri arasındaki ilişkilerde karşılaştıkları sorunlar nelerdir?

Yöntem: Bu çalışma, nitel bir araştırmadır. Teknokentlerdeki eğitim ARGE şirketlerinin sorunlarına ilişkin olgular bulunmaya çalışılmıştır. Bu açıklamalardan yola çıkarak araştırmanın ortaya çıkarttığı kavramlar ve bunlar arasındaki ilişkiler ortaya konulmuştur. Kavramların tartışılmasında, sorun durumdaki kavramsal boyuttan yararlanılmıştır. Araştırmada, modele uygun olarak, yarı yapılandırılmış bir görüşme formuyla veri toplanmıştır. Fakat görüşme sırasında, gerektiğinde ek sorular da sorulmuştur Nitel araştırma modeli çerçevesinde, çalışma grubuyla çalışılmıştır. Ankara ilindeki teknokentlerde eğitim alanında hizmet veren şirketlerin yöneticileri, araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Bu şirketlerin ortak özeliği, tümünün eğitim alanında araştırma geliştirme projeleri yürütmeleridir. Bu araştırma kapsamında Hacettepe Üniversitesi Teknokentinde 6 şirket, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Teknokentinde 10 şirket ve Bilkent Üniversitesi Teknokentinde de 14 şirket olmak üzere 30 şirket çalışma grubu olarak belirlenmiştir. Fakat veri toplama süresi içersinde, eposta ve telefonla yapılan haberleşmelere cevap veren ve araştırma kapsamında görüşme yapılmasını kabul eden şirket sayısı 15 şirkettir. Bu yönüyle araştırma, nitel araştırmanın örneklem yöntemlerinden, amaçlı (ölçüt) örnekleme uygundur. Şirket yöneticilerine elektronik posta (eposta) yoluyla ulaşılmış, belirlenen tarih aralığında uygun oldukları zamanda randevu talep edilerek görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerden elde edilen verilerin çözümlenmesinde, içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.

Bulgular ve Yorum: Bu araştırmada sorunlara ana temalar olarak aşağıdaki başlıklar belirlenmiştir:

 Eğitim alanında ARGE çalışmalarının yürütülebileceğinin düşünülmemesi

 Üniversite teknokentinde olmanın ortaya çıkarttığı sinerjik ilişkinin yeterince kurulamamasına ilişkin sorunlar

 Teknokent örgütüne ve kendi şirketlerine ilişkin betimlemeler

 Ürünlerin satış ve pazarlamasında karşılaşılan sorunlar

 Teknokentlerin şirketlere sağladığı danışmanlık ve yönlendirmeye ilişkin sorunlar

 Yasal ve yönetsel mevzuatta ve uygulamasında karşılaşılan sorunlar

 Şirket yöneticilerinin yaşadığı iletişim sorunları

Sonuç ve Öneriler: Bu araştırma, teknokentlerdeki eğitim ARGE şirketlerinin üniversiteyle ilişkilerinde sorunlara ilişkin bazı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. İlk olarak, eğitim alanındaki araştırma ve geliştirme çalışmaları, mühendislik ve fen bilimlerine göre teknokentlerde daha sınırlı yer almaktadır. Teknokentlerin ağırlıklı olarak fen ve mühendislik bilimleri ağırlıklı olmasının dışında, eğitim alanında üretilen araştırma sonuçlarının ürüne dönüştürülmesinde yaşanan zorluklar ve ortaya çıkan ürünlerin yenilik boyutunun diğer alanlara göre daha soyut kalması bunun sebepleri olarak görülebilir. Bu araştırmanın ikinci sonucu için ise, üniversitelerle şirketler arasında güven sorunundan bahsedilebilir. Bulgularda, şirketlerle üniversitedeki araştırmacılar arasında yeterince ortak projenin yapılamıyor olmasının ana nedeni olarak güven ortamının yaratılamaması gösterilmektedir. Araştırmanın üçüncü sonucu, teknokentlerin örgüt yapısının üniversitenin geleneksel yönetim yapısından farklı olmamasına ilişkindir. Şirket yöneticileri, teknokenti ‘bürokratik’, ‘devletçi’, ‘esnek olmayan’, ‘durağan’ ve ‘yavaş işleyen’ yapıda, kendi şirketlerini ‘hızlı değişen’ ve ‘hızlı karar alabilen’ olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlamalar, tamamen birbirine zıttır. Satış ve pazarlama, ilgili şirketler için önemli bir sorun olması araştırmanın diğer bir sonucudur. Ürünlerin piyasaya ulaştırılmasında satış ve pazarlama oldukça önemlidir. Eğitim ARGE şirketlerinin yöneticileri, satış ve pazarlama konularında sınırlı deneyime sahip olmaları nedeniyle, bu alanda sorun yaşamakta, teknokentler bünyesinde halen sunulmakta olan danışmanlığı sınırlı, yetersiz bulmakta ve yeniden düzenlenmesini talep etmektedir. Bununla birlikte, muafiyetler ve mali destekler açısından da bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıları, şirket yöneticileri kendi başlarına çözmeye çalışmakta ve oldukça zaman kaybetmektedirler. Bu araştırma, yasal ve yönetsel düzenlemelerde önemli eksiklikler bulunduğunu ortaya çıkarmaktadır. Bunlardan biri,üniversitenin araştırma ve sanayinin piyasa ve pazar konusundaki birikimleriyle oluşturulan üründen elde edilecek gelirin nasıl paylaşılacağına ilişkin acil yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaçtır. Yine bu kapsamda, ARGE personelinin çalışma koşulları yeniden gözden geçirilmeli ve projenin saha çalışmaları da ARGE etkinlikleri arasında yer almalıdır. Bu çalışmada bulunacak personel, ilgili yasa kapsamındaki vergi muafiyetlerinden yararlanmalıdır. Bu durum aynı zamanda girişimci üniversite modelinin henüz gerektiği kadar yerleşmediği göstermektedir. Sonuç olarak bu araştırma, teknokentlerdeki eğitim ARGE şirketlerinin üniversitelerle işbirliğinin henüz istendik bir düzeyde olmadığı bunun için tüm tarafların ortak çabalarının gerektiğini ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, araştırma kapsamındaki üniversitelerin teknokent uygulamasının ülkemizdeki en eski temsilcilerinden olmalarına karşın, girişimci modelin yapılandırılması ve örgüt kültürüne katılması açısından bu sürecin henüz çok başında oldukları görülmektedir.

Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :