Makale özeti ve diğer detaylar.
Sovyetler Birliği‟nin çözülmesinden sonra Orta Asya coğrafyasında yeni oluşan devletlerin ekonomik yetersizliklerinden dolayı, o bölgedeki ilk bütünleşme çabalarının zayıf kaldığı görülmüştür. Özellikle iki büyük güç olan Rusya ve Çin, ikili ilişkilerini düzeltme girişimlerini başarıyla gerçekleştirebilmeleriyle birlikte, etkin bir bölgesel bütünleşme platformunun oluşumu daha mümkün kılınabilmıştır. Şanghay İşbirliği Örgütü, belirli bir etkinlik ölçüsünde hem bölgenin iktisadi dinamiklerini harekete geçirebilmekte, hem örgüte üye olan devletler arasında önemli siyasi konularda mutabakatın sağlanabilmesine katkıda bulunmaktadır. Şanghay İşbirliği Örgütü, Doğu Bloku‟nun çözülmesinden sonra Orta Asya bölgesinde meydana gelen genel belirsizliklerin ve otorite sorunlarının üstesinden gelebilme dürtüsünden kaynaklanan doğal bir sonuç olarak da algılanabilir.
After the dissolution of the Soviet Union, initial regional integration efforts in Central Asia have been poor due to economic shortcomings of the newly emerging post-Soviet states. Especially along with the successful attempts of the two great powers Russia and China to promote their bilateral relations, the creation of an effective regional integration project seems to be more feasible now. The Shanghai Cooperation Organization has the ability to evoke economic capacities of the region and to contribute to the achievement of a mutual understanding regarding political issues among the member states within a certain degree of effectiveness. The Shanghai Cooperation Organization could be perceived as a natural result emanating from general uncertainties and the will to overcome the power vacuum after the end of the Cold War.