Makale özeti ve diğer detaylar.
Sosyal bilimlerden sömürgeciliğe, popüler kültürden uluslararası ilişkilere kadar geniş bir alanda yaygın bir şekilde kullanılan “medeniyet” kelimesi, ortaya çıktığı 18. yüzyıldan bu yana değişim geçirmiş, zaman zaman zıt anlamlarda kullanılmış, kimi zaman şiddetle eleştirilmiş ve reddedilmiştir. Bir “merkez kavram” olan medeniyet, bünyesinde pek çok kavramı ve terimi barındırmakta ve bu yüzden esnek ve çok katmanlı bir nitelik arz etmektedir. Bu makalede medeniyet kavramının farklı kullanımları üzerinde bazı gözlemlerde bulunulduktan sonra bir medeniyet tanımı yapılmakta ve tanım, dünya görüşü ve varlık tasavvuru kavramlarıyla temellendirilmektedir. Bir dünya görüşünün zaman ve mekân boyutunda tezahür etmesi olarak tanımlanan medeniyet, muayyen bir varlık tasavvurunu, evren fikrini ve insan anlayışını ihtiva etmektedir. Bu kavramlar İslam ve Batı düşüncesine atıfla mukayeseli bir şekilde ele alınmakta ve yeni bir medeniyet tasavvurunun imkânı araştırılmaktadır
Ever since its inception in the 18th century, the concept of civilization has been employed widely in such diverse fields as social sciences, politics, arts and popular culture. The term has been used to denote a large number of issues and subjects with a long debate on what exactly constitute the criteria of civilization. An equally important debate has been whether there is only one civilization or one should speak of multiple civilizations. This article provides a brief history of the concept of civilization and discusses its various meanings and usages in the Western and Islamic intellectual traditions. A definition of civilization will be made and its relationship with worldview, existence and the idea of order will be discussed from a comparative and interdisciplinary point of view. The article will conclude with a critical assessment of the current state of civilization