Makale özeti ve diğer detaylar.
This study is aimed at casting light on the socio-psychological origion of economic and political transformations. The relation between ideological imaginations and construction of personalities was considered as the cause of social transformations. In this process, human-beings construct their personalities as their own special configurations under the macro and medium cognitive processes that dominate the social conditions of the historical period in which they maintain their lives. The cognitive processes are composed of ideological thought beliefs and stereotypes. The dominant one of them in any historical-sociological period establishes its own social, political and economic system by giving precedence to some of the classes or groups that represent the tendecies which are in conflict with each other within theb society and to some of the drives within the individual and repressing the others. What has shaped the cocnitive process is the ideological imaginations which the production tecnique has caused. There are two dynamics of social transformations. The first is the change of production tecnique. The second is the collapse of the existent utopia. When the production tecnique has changed, the transformation suitable to the new socio-economic conditions is unavoidable. The new ideologies appear as the new utopias full of expectations and hopes within the society and dominant one creates the transformation. But, it produces its own disappointing results in the reality instead of the expectations and hopes which has inspired. Actually, these expectations and hopes are not other things than the imaginations which they have transferred by the mechanism “perception and projection” from their own inner world. This illusion makes the disappointment inevitable. As a result of this process, new other utopias appear again. And, the expectations and hopes which they have inspired form the energy of retransformation.
Çal8ma, iktisadi ve siyasal dönü8ümlerin sosyo-psikolojik kökenini ortaya koymay amaçlamaktadr. Çal8mada, ideolojik kurgular ile bireysel ki8ilik kurulumlar arasnda ba; kurulmakta ve toplumsal dönü8ümler bu ili8kinin sonucu olarak ele alnmaktadr. Anlan süreçte, bireyler ki8iliklerini, makro ve medyo bili8sel süreçlerin kendine özgü konfigürasyonlar olarak gerçekle8tirmektedir. Bili8sel süreç ideolojik dü8ünce, inanç ve yarglardan olu8maktadr. Toplumsal-tarihsel sürece hakim olan ideolojiler, toplumsal iç çeli8kileri temsil eden snflar ve gruplar ile bireysel iç çeli8kileri temsil eden iç e;ilimlerden bazlarn ön plana geçirip di;erlerini basklayarak kendine özgü iktisadi, sosyal ve siyasal bir düzene yol açmaktadr. Bu süreci biçimleyen olgu, üretim biçiminin ortaya çkard; ideolojik kurgulardr. Toplumsal dönü8ümlerin iki farkl dinami;i ortaya çkmaktadr. Birincisi üretim biçimindeki de;i8im, ikincisi ise ütopyann çökü8üdür. Üretim biçimi de;i8ti;inde ortaya çkan sosyo-ekonomik ko8ullara uygun bir toplumsal dönü8üm kaçnlmaz olmaktadr. Bu süreçte ideolojiler umut veren ütopyalar ortaya çkmakta ve baskn olan toplumsal dönü8ümü yaratmaktadr. Ancak içinde ta8d; yanlsamalar nedeniyle hayal edileni de;il; aksi sonuçlar üretmektedir. Aslnda ütopyalarn insanlarda uyandrd; hayal ve umutlar, gerçekte, alg ve yanstma mekanizmalaryla, kendi iç dünyalarndan aktardklar imgelerden ba8ka bir 8ey de de;ildir. Bu nedenle yanlsama ve dü8 krkl; kaçnlmaz olmakta ve bu süreçte yeni ütopyalar ortaya çkmaktadr. Bunlarn uyandrd; umut ve hayaller de tekrar dönü8ümün enerjisini olu8turmaktadr.