Makale özeti ve diğer detaylar.
Bir metin her şeyden önce o metni ortaya koyan değerlerin ortaya çıkmasıyla anlaşılabilir. Gerçeklik algıları da bu değerlerin başında gelir. Ancak her kültürde hatta her metinde farklı tezahürlerde karşımıza çıkması gerçeklik algılarının ve bunların yol açtığı değişme ve dönüşmelerin ele alınmasını zorunlu hale getirmektedir. Bu sebeple biz, bu çalışmamızda üç ana metnin yani Hamdî’nin Yûsuf u Züleyhâ, Fuzulî’nin Leylâ ve Mecnûn ile Şeyh Gâlib’in Hüsn ü Aşk’ındaki sembolik değişme ve dönüşmeleri ele almak istedik. Amacımız bu metinlerin özelinde ama arka planda ise Divan şiirinin önemli unsurlarından mesnevilerdeki gerçeklik algılarını değişme ve dönüşme ritüelleri üzerinden sorgulamaktır. Şiirin felsefeyle olan ilişkisi, göz ardı edilemez. Asıl metinlerin etrafında yararlandığımız kimi felsefî hikâyeleri ise tür ve coğrafya farklılığı olmasına rağmen değişme ve dönüşme ritüellerindeki benzerlikleri sebebiyle konu edindik.
A text can be understood with the emergence of values which reflect the text. Reality perceptions are the most important of these values. However, since it is revealed in every culture even in every text in different way, it is necessary to address the perceptions of reality and transition and transformation of those perceptions. For this reason, in this study, we wanted to adress symbolic change and transformation into the three main text, Yusuf and Zuleyha by Hamdi, Layla and Majnun by Fuzuli and Hüsn ü Aşk by Sheikh Galip Our goal is to investigate the the perceptions of reality into Mesnevis which are important elements of Divan poetry through the change and transformation rituals. The relationship between philosophy and poem can not be ignored. We used some philosophical stories although the difference in geography and type, because of the similarities of change and transformation rituals.