Makale özeti ve diğer detaylar.
Türk kültür ve edebiyatında dua konusunun önemli bir yeri vardır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden çok daha önceki dönemlerden başlayarak günümüze kadar, çeşitli şekillerde dua konusunun işlendiği, manzum, mensur veya manzum-mensur pek çok eser vücuda getirildiği görülmektedir. Duânâmeler de bu tür eserler arasındadır. Duânâmelerin, dua konusuyla ilgili münâcat, tevbename, ilticaname gibi diğer türlerden farkı, duanın bir başkası için edilmesidir. Klâsik Türk edebiyatında da bu konuda yazılmış pek çok eserle karşılaşılmaktadır. Mesnevî tarzında yazılmış müstakil duânâmelerin yanı sıra kaside, gazel, kıt’a gibi diğer nazım şekilleriyle yazılmış duânâmeler de mevcuttur. İlmî’nin “Duânâme”si de mesnevî nazım şekliyle yazılmış, 107 beyitten müteşekkil, müstakil bir eserdir. Sultan IV. Murad için kaleme alınmıştır. Bu eser aynı zamanda bir cülûsiye olarak da kabul edilebilir. Aynı zamanda Bağdat ve Yemen’in fethi için yazılmış bir fetih duası özelliğini taşımaktadır.
The subject of “prayer” has a crucial place in Turkish culture and literature. It is seen that the subjects of “prayer” were discussed in various methods before the acceptance of Islam by Turks and verse, prose or verseprose works related to the “prayer” were formed in this period. The difference of duânâme from other forms like “münâcât, tevbenâme, ilticânâme” is that the duânâme is a pray for another person. There are many works which related to this subject in Classical Turkish Literature. Besides autonomous “duânâme”s formed in masnawi style, there are various “duânâme”s written in other verse forms like qasida (panegyric), ghazal and kıt’a. İlmî’s “duanâme” is an autonomous work formed in masnawi prose style with 107 couplets. The work was written for Sultan Murad IV. This work, at the same time, can be accepted as a “cülusiyye”. However, this work has a conquest prayer characteristic which had been written for conquest of Baghdad and Yemen.